optikfan21
Link to CommentCode of ConductWattpad Safety Portal
Bir gün, ölümün soğuk eli bana da dokunacak. Belki beni bir gecede ansızın alacak, belki de yavaş yavaş beni saran hastalığın pençesinden kurtulamayacağımı anlayacağım. Her ne olursa olsun, ölümün gizemi kainatın ta kendisi gibi büyük, korkunç ve aynı zamanda sırlarla dolu. Sonbaharın rüzgarları, ölümün habercisi gibi. Ağaçlardan dökülen sararmış yapraklar, yaşamın döngüsünün bir parçası gibi yere düşerken, ben de hayatımın sonbaharına yaklaşıyorum. Belki de bu sonbahar, benim sonbaharım olacak. Sonbaharın rüzgarı beni bir sonraki maceraya doğru götürürken, ardımda bıraktığım dünya bir başka güzelliğe bürünecek. Ölüm, insanın en yakın yol arkadaşı gibi duruyor bazen. Ne kadar kaçmaya çalışsak da, kaçınılmaz bir son. Ölümün sessizliği, bir gizemi içinde barındırır. Belki de bu yüzden insanlar, ölümü anlamak, onunla yüzleşmek için çeşitli mitolojiler, dinler ve felsefi yaklaşımlar geliştirmişlerdir. Ölüm, yaşamın kaçınılmaz bir parçası olduğu kadar, bir ayrılık da. Sevdiklerimizle vedalaşmak, bu dünyadan ayrılmak, geride bıraktıklarımızın özlemini duymak; tüm bunlar ölümle ilgili karmaşık duyguları beraberinde getirir. Belki de en zor olanı, yaşamın sona erdiği andan sonra bizi bekleyen bilinmezlik. Ölüm sonrası ne olacak, nereye gideceğiz, bilinmez bir diyara mı yol alacağız yoksa sonsuz bir boşluğa mı savrulacağız, bilinmez. Ve bir gün, bu yaşamın sonuna geldiğimizde, bedenimiz toprak olacak. Toprak, can veren olacak ve belki de yeni bir yaşamın temelini atacak. Belki bu, ölümün bir döngü olduğunu, bir başlangıcın habercisi olduğunu gösterir. Ya da belki de sonsuz bir sessizlik, bilinmezlik ve hiçlik bizi bekler. Ölüm, insanın varoluşuyla birlikte var olan bir gerçek. Ona direnmek, kaçmaya çalışmak anlamsız. Bu yüzden belki de yaşamak, ölümle barış içinde olabilmek, onunla yüzleşebilmek anlam taşır. Ölümün anlamı, yaşamın anlamıyla bir bütün. Ve belki de, ölümün ardında bizi bekleyen sır, hayatın kendisi.
Starsyoureyes_
Nerdesin?
Starsyoureyes_
Her ne yaşadın bilmiyorum ama dayanmaya çalış lütfen. Çünkü bu kötü anılar geçicidir ve inan Allah sabredenleri sever. Sadece kıyamete kadar sabretmemiz gerekiyor. (Müslüman mısın bilmiyorum ama)
•
Reply
optikfan21
Bir gün, ölümün soğuk eli bana da dokunacak. Belki beni bir gecede ansızın alacak, belki de yavaş yavaş beni saran hastalığın pençesinden kurtulamayacağımı anlayacağım. Her ne olursa olsun, ölümün gizemi kainatın ta kendisi gibi büyük, korkunç ve aynı zamanda sırlarla dolu. Sonbaharın rüzgarları, ölümün habercisi gibi. Ağaçlardan dökülen sararmış yapraklar, yaşamın döngüsünün bir parçası gibi yere düşerken, ben de hayatımın sonbaharına yaklaşıyorum. Belki de bu sonbahar, benim sonbaharım olacak. Sonbaharın rüzgarı beni bir sonraki maceraya doğru götürürken, ardımda bıraktığım dünya bir başka güzelliğe bürünecek. Ölüm, insanın en yakın yol arkadaşı gibi duruyor bazen. Ne kadar kaçmaya çalışsak da, kaçınılmaz bir son. Ölümün sessizliği, bir gizemi içinde barındırır. Belki de bu yüzden insanlar, ölümü anlamak, onunla yüzleşmek için çeşitli mitolojiler, dinler ve felsefi yaklaşımlar geliştirmişlerdir. Ölüm, yaşamın kaçınılmaz bir parçası olduğu kadar, bir ayrılık da. Sevdiklerimizle vedalaşmak, bu dünyadan ayrılmak, geride bıraktıklarımızın özlemini duymak; tüm bunlar ölümle ilgili karmaşık duyguları beraberinde getirir. Belki de en zor olanı, yaşamın sona erdiği andan sonra bizi bekleyen bilinmezlik. Ölüm sonrası ne olacak, nereye gideceğiz, bilinmez bir diyara mı yol alacağız yoksa sonsuz bir boşluğa mı savrulacağız, bilinmez. Ve bir gün, bu yaşamın sonuna geldiğimizde, bedenimiz toprak olacak. Toprak, can veren olacak ve belki de yeni bir yaşamın temelini atacak. Belki bu, ölümün bir döngü olduğunu, bir başlangıcın habercisi olduğunu gösterir. Ya da belki de sonsuz bir sessizlik, bilinmezlik ve hiçlik bizi bekler. Ölüm, insanın varoluşuyla birlikte var olan bir gerçek. Ona direnmek, kaçmaya çalışmak anlamsız. Bu yüzden belki de yaşamak, ölümle barış içinde olabilmek, onunla yüzleşebilmek anlam taşır. Ölümün anlamı, yaşamın anlamıyla bir bütün. Ve belki de, ölümün ardında bizi bekleyen sır, hayatın kendisi.
optikfan21
Gecenin karanlığında düşlerim dökülüyor, Yıldızlar solgun, ay gizlenmiş bulutların ardına. İçimde bir hüzün, yüreğimde ağırlık, Gelip geçen zamanın izleri çizik çizik. Bir rüzgar esiyor sessizce odamda, Eski anılarla dolu, duvarlar anlatıyor hikayeleri. Bir özlem sarhoş ediyor ruhumu, Gözlerimde biriken yaşlar, anılarla dolu bir derya. Gökyüzü gri, yüreğimde fırtınalar kopsa da, Bir melodi çalıyor ruhumun derinliklerinde. Sevdaya ağıt yakıyor bu yalnız gecede, Kalbimde bir boşluk, acıyla dolu bir yara. Gelmiyor beklediğim o umut ışığı, Sonsuz bir karanlık, içimi sarhoş ediyor. Düşlerim dökülüyor gecenin karanlığında, Sevdam soldu, umutlarım kırık dökük. Belki bir gün, güneş doğar yeniden, Gökyüzü mavileşir, yüreğim hafifler. Ama şimdi, içimde bir fırtına kopuyor, Düşlerim dökülüyor, gecenin karanlığında.
optikfan21
Sana denk gelinmez, sana çabalanır. Seninle güzel günler, dilek dilenmez. Güzel günler için savaşılır.
optikfan21
Yüreğime batan kıymıkları, geceleri çok ağladığımı, ona sarılmak istediğimi onu yüzüne bir bir söyleyebilmeyi çok diledim ama yapamadım."
optikfan21
Sana raslamak, mutluluktu; sana sahip olmak başka bir şey başka bir ad bulmak gerek; " içine taşınması" gibi bir şey insanın.
optikfan21
Sen mi bendesin;ben mi ben de değilim. Uzan,parmaklarıma bahtımın son baharı Seni gördükten sonra terkettim aynaları, Her sabah gemilerle açılıyorum sana Her akşam parça parça dönüyorum sahile.. Sanki çağırıyorsun zihnimi ufuklardan Çığ gibi iniyorsun dağ yamaçlarından Dokundukça yanıyor,yandıkça dokunuyor.. Küllerimi rüzgara veriyorum sessizce, Yine de ayaktayım karşısında,ben de değil. Gözlerim ben de değil. Yüreğim ben de değil.
optikfan21
Acaba sinüsü mü yoksa kosinüsü mü daha çok seviyorum diye öyle bir açmaza düştüm ki, sonunda ikisinin de karesini aldım; gene bir neticeye varamadım.
optikfan21
Gecesi hüzün Gündüzü tatminkârsız? Bana onu anlatmayın artık Bana bir kadeh, bir sigara daha verir misin? Hikâyem başlasın Siyah beyaz gerçi. Çarşafı bozuk yataklardan günaydın. Günahlarım; benliğime işlemişti o dönemler. her adımımda ateş bırakıyordum ardımda. Küçükken enseme yediğim tokatlardan çıkarıyordum, öykülerimi. Neyse. Büyüdüm...