omel

Eskisi gibi uzun uzun yazdığım zamanları özledim 

Tanrı aklıma sahip çıksın, zira delirmek üzereyim 

"Sana sarılmadan ölürsem şehrimin yağmurları adına kazınır, yine sana yazarım sana sarılmadan gidersem tutmaz ayaklarım seni bulmalıyım, kalbine dokunmalıyım."

Çok az kaldı, gitti gidiyor hevesim

Uzaktan seviyorum seni!
          Kokunu alamadan,
          Boynuna sarılamadan.
          Yüzüne dokunamadan.
          Sadece seviyorum!
          
          Öyle uzaktan seviyorum seni!
          Elini tutmadan.
          Yüreğine dokunmadan.
          Gözlerinde dalıp dalıp gitmeden.
          Şu üç günlük sevdalara inat,
          Serserice değil adam gibi seviyorum.
          
          Öyle uzaktan seviyorum seni,
          Yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden.
          En çılgın kahkahalarına ortak olmadan.
          En sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan.
          
          Öyle uzaktan seviyorum seni!
          Kırmadan,
          Dökmeden,
          Parçalamadan,
          Üzmeden,
          Ağlatmadan uzaktan seviyorum.
          
          Öyle uzaktan seviyorum seni;
          Sana söylemek istediğim her kelimeyi,
          Dilimde parçalayarak seviyorum.
          Damla damla dökülürken kelimelerim,
          Masum beyaz bir kağıtta seviyorum.

Sana gitme demeyeceğim,
          Ama gitme, Lavinia.
          Adını gizleyeceğim,
          Sen de bilme, Lavinia.

Lavinia'm.

Benim en sevdiğim günler geliyor, yağmurlu günler. Artık yazmanın dibine vururum. 

Öyle kelimesi nasıl bağımlılık yaptı.. sürekli kullanıyorum 

Bilirsin sevgili, ben güzel severim. Benim aşkım acıtır, benim aşkım yara bere yapar her bi uzuvunu. Benim aşkım, ağırdır, en büyük taşların altında kaldığını sanarsın ki, o an dersin bu ağırlık yerine kuş gibi uçup gitsem. Bazen olur, ateşimde yanmak yerine cennetim için ölmeyi tercih edersin.