yaşlı bir hanım teyze vardı anlatıyor;
"tartışmıştık biraz, küstü gitti salona. 10 dakika sonra pikeyi alıp peşinden gittim. kay kenara dedim, duymazlıktan geldi. bir daha seslendim. 'niye' diye sordu, eşler ayrı yatmaz dedim. yatağa gelmezdi biliyorum. i̇natçıydı. o küçücük koltukta beraber uyumuştuk. düşmemek için birbirimize sarılıp."
şöyle bir şey bekliyorum. uçurumun kenarına kadar itsek birbirimizi, uçurumdan el ele atlayacak kadar sevsek.