Vatikan içerisinde San Pietro kilisesine uzun süre kuyrukta bekledikten sonra girdik. İçeriye adım attığımızda yüzümüzde oluşan şaşkın ifade çene kaslarımızı gevşetiyor alt çenemiz aşağıya sarkıyordu. Heykeller, resimler, tavan süslemeleri inanılmaz görünüyordu. Yanlız bir eksik var. Gözümün iliştiği her yere baktım, nafile. Bal dök yala dedikleri cinsten olan kilisedeki eksiklik üzdü beni. Hemen çıkışta ev ahalisini topladım. Girişin sağındaki onlarca sütunün yanına ilerledik. Siz yan yana durarak etrafın fotoğrafını çekin, benim şurda on dakikalık işim var dedim. Bizimkilerden oluşturduğum siperin arkasına geçtim. Çıkarttım çantamdan el çakısını üste güzelce tekini altına iki hilali simetrik olarak işleyerek üç hilali kazıdım. Sağ aşağısına bir kalp içine Ö ve N harfleri, sol aşağısına da 94/1 tertip, hemen altına şafak 35 diye yazdım.
Böylece ülkemizdeki sanat eserlerinin olmazsa olmaz ikonunu Vatikan girişinde sağdan 9. sütuna işledim. Michelangeli edasıyla salına salına meydandan uzaklaştım.