ozgurruhlukus

Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim lütfen bir şans verir misiniz bu kitabı sonuna kadar okurken birşey fark ettim kitabın bizlere anlatmak istediği hayatımızı güzel yaşamamız ve hayatta bazı şeyleri ertelemememiz gerektiği çünkü zaman akıp gidiyor geriye dönemiyoruz maalesef kitaptaki baş karakter de yaşlandıktan sonra çok pişman oldu kendini hep okuluna kariyerine adadı giden zamanın farkında olmadı gerçek hayatta da öyle değil mi zaten insanlar önceliği hep kariyerlerine verir hayatta bazı şeyleri ertelemeyin geri dönüşü yok 
          	Okuyup oy ve yorum yaparsanız sevinirim şimdiden teşekkür ederim ☺️
          	https://www.wattpad.com/story/291668259?utm_source=android&utm_medium=link&utm_content=share_reading&wp_page=library&wp_uname=llmonbociell

ozgurruhlukus

Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim lütfen bir şans verir misiniz bu kitabı sonuna kadar okurken birşey fark ettim kitabın bizlere anlatmak istediği hayatımızı güzel yaşamamız ve hayatta bazı şeyleri ertelemememiz gerektiği çünkü zaman akıp gidiyor geriye dönemiyoruz maalesef kitaptaki baş karakter de yaşlandıktan sonra çok pişman oldu kendini hep okuluna kariyerine adadı giden zamanın farkında olmadı gerçek hayatta da öyle değil mi zaten insanlar önceliği hep kariyerlerine verir hayatta bazı şeyleri ertelemeyin geri dönüşü yok 
          Okuyup oy ve yorum yaparsanız sevinirim şimdiden teşekkür ederim ☺️
          https://www.wattpad.com/story/291668259?utm_source=android&utm_medium=link&utm_content=share_reading&wp_page=library&wp_uname=llmonbociell

ozgurruhlukus

Gönül çalamazsan aşkın sazını,
          Ne perdeye dokun, ne teli incit.
          Eğer çekemezsen gülün nazını, 
          Ne dikene dokun, ne gülü incit. 
          
          Bülbülü dinle ki gelesin cuşa, 
          Karganın namesi gider mi hoşa? 
          Meyvesiz ağacı sallama boşa, 
          Ne yaprağını dök, ne dalı incit.
          
          Bekle dost kapısın sadık kul isen, 
          Gönüller tamir et ehl-i dil isen, 
          Sevda sahrasında Mecnun değilsen 
          Ne Leyla'yı çağır, ne çölü incit. 
          
          Gel haktan ayrılma, Hakk'ı seversen, 
          Nefsini ıslah et er oğlu ersen, 
          Hüdai incinir inciten dersen, 
          Ne kimseden incin, ne eli incit.
          
          ~Âşık Hüdai ~

ozgurruhlukus

Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay, beyaz tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini.
          
          "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı," dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel.
          
          Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü gözyaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Güllere ulaşmak isteyenlerce ezildi, kaybetti umudunu. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam.
          
          Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti.
          
          ~Küçük yalancı-yas~
          
          Okuduğumda çok etkilendiğim ağladığım bir kitap sonu çok hüzünlü bitti

ozgurruhlukus

@My-breath  rica ederim ☺️❤️
Reply

ozgurruhlukus

@My-breath  küçük yalancı yas kitabın adı
            Kitap oldu ben kitap olmadan önce okumuştum iki yıl oldu hâlâ düşündükçe üzülüyorum gerçekten okunulacak bir kitap üzülsen bile güldüğün yerlerde var 
Reply

ozgurruhlukus

Bir şiirinde cahit zarifoğlu özlemeyi şöyle ifade etmiş."Özlemek ne derin bir duygu öyle, özlemek ne uzun bir mesafe öyle"...cemal süreyya demiş ki "uzaktan sevmediyseniz birini hiç sevdim demeyin". Ekliyor Oğuz Atalay "aklımdan çıkmıyor. Aklım çıkıyor,o çıkmıyor."ve son noktayı Nazım Hikmet koyuyor. " sesini duysam sesine sarılacağım."

ozgurruhlukus

@My-breath  anlayışın için çok teşekkür ederim bitanem sağolasın ♥️♥️
Reply

ozgurruhlukus

@My-breath  olur mu ya çok uzun zaman olmuş ☹️
Reply

ozgurruhlukus

@My-breath  yeni gördüm çok çok özür dilerim bu hesapta pek aktif değildim o zamanlar 
            
            Sende iyiki iyiki varsın bitanemm ❤️❤️
Reply

ozgurruhlukus

“Hepimiz kafayı bulmadıysak az önce senin sesini duyduk, küçük tanrıça. Eğer konuşuyorsan dün bana yumruk atan şu hayvana piçin teki olduğunu, benim ondan daha mükemmel ve yakışıklı olduğumu söyle.” Beni test etmek için söyledikleri bile onun takıntılarıyla ilgiliydi. Başımı çevirip suikastçıma gülümsedim. “Piçin tekiymişsin ve Marcus senden daha yakışıklıymış,” dediğimde Marcus beni kınarcasına öksürdü. “Senden daha mükemmel ve yakışıklı,” diyerek sözlerimi düzelttim." 
          
          ✿Ötenazi Okulu✿

ozgurruhlukus

"Adım Yeşil,bayım.Neden bana hiç ismimle hitap etmiyorsunuz?"demiştim bir seferinde ona. "Birine renk ismiyle hitap etmek çok rahatsız edici.Bu tıpkı karşındakine mor ve kahverengi demek gibi." "Adım mor değil ama." "Evet." "Kahverengi de değil." "Biliyorum." "Yani neymiş adım." "Yürü, Dolunay Surat."
          ~Ötenazi Okulu ~

ozgurruhlukus

Yeşil: Be-Ben konuşuyor muyum? 
          Drew: Bunun işe yarayacağını bilseydim aylar önce o silahı kafama dayardım. 
          Yeşil: Avcı, ben konuşabiliyorum. 
          Drew: Hiç susma, kadın. Bırak, sesin içime işlesin ama sen hiç susma. ♡