ozzlemmektevar

Yeni şiir yazıldı..

ozzlemmektevar

karanlığın içinde kayıtsız bir tıkırtı dolaşıyor. yakan, tıkayan bir anlamı var bu tıkırtının. benliğim dolaşıyor burada. uzun bir günü bitirdim. olacakları geciktirmek zor. kaçınılmaz olan uzaklaşmıyor. karanlık demek belirginlik demek. anlaşılır olmak kolay değil. ne kadar zor varsa hepsi burada, yanımdaki karanlığa gömülü vaziyette.

ozzlemmektevar

gece lambası çoğu evde her zaman öylesine var olmuştur, öylesine derken var olsa da kullanılmaz pek. o ışık hiçbir zaman yanmaz ama lamba hep odada var olur. ben karanlıktan korkan, son çare olarak gece lambasına sığınan bir çocukluk bıraktım defterler arasına. çığlık attığım gecelerde başucumda bekleyen bir annem de yoktu üstelik. hıçkırıklarımın evin diğer köşesinden duyulduğuna adım gibi de emindim, hiçkimse kılını kıpırdatmaz odanın kapısı hiç aralanmazdı. karanlıktan korkan ama karanlığa sığınan bir çocukluk bıraktım defterler arasına, kaçtım sandım aslında yorganın altı odamdan daha da karanlıktı.
          çocukluk aklı sanırım hiç korkmazdım yorganın altındayken. kafamı dışarı çıkardığım zaman korkularım yanı başımda belirirdi. korka korka büyüdüm hala gece lambası olmadan uyuyamıyorum, galiba büyüdüm sanıyorum. karanlığa sığınan bir ömür bırakacağım defterler arasına.

ozzlemmektevar

aslında hepimiz tırmanmaya çalıştığımız bir yerlerden düşüyoruz sürekli.
          düşerken de sağa sola bakışlar, kelimeler savuruyoruz. kimi kelimeleri yakalıyor, kimi bakışları.. arada bir denk gelip çarpışanlarsa bir süre birlikte yol alıyor, ya tekrar koparak düşüyorlar ayrı ayrı, ya da birbirlerini o kaçınılmaz sona daha hızlı sürüklüyorlar. bunun adı ise; yaşamak...

ozzlemmektevar

kendi içindeki, benliğindeki, korkuyu, nefreti, kini, acımasızlığı, öfkeyi, bastırılmış her ne varsa -zerre dahi olsa- kendine bile itiraf edemeyen, bunlarla yüzleşmekten köşe bucak kaçan, ama bir başka varlıkta tüm bu hisleri davranış olarak gördüğünde rezilce parmağıyla gösterebilen, 'insan' denilen yaratıklarız hepimiz...

ozzlemmektevar

sen, aşk yazdın bir şiirin başlığına adımla;
          görünmeyenlerde gördüm seni
          gidilmeyenlere geldim seninle
          ellerim ellerinde kayboldum
          senin yazdığın şiirde, 
          sen, bilmedin...
          adını aşk koyduğun şiirin
          beni attığın o boşluktaki son dizesinde
          sana döndüm yüzümü;
          eksik, kaygılı, yorgun cümlelerimle
          resmini çizdim
          o boşluğu doldurma çabasında,
          sen, görmedin...