monocre
yazar buralarda mısınn??
@pasifiginhafizasi
0
Works
1
Reading List
797
Followers
Artık uzaklara dalıp gitme. Ya da kendini sil satırından, aklımdan yitip gitme. ALACA. 1. Bölüm: Kalp Kapakçıklarının Patlamaları.
yazar buralarda mısınn??
Şimdi senin çiçeklerin, benim yağmurlarıma karışsa mesela
@blackhowll Varlığımız herkesi silebilir. Sen ve ben, tüm ihtişamımızla parlayabiliriz. Hiçbir bakış üzerimizde gezinemez. Özgürce. Sen ve ben.
Bölümler tekrardan ne zaman yüklenecek? Kaldırıldığını görünce çok boşluğa düştüm. Ayrıca iyi misin? Uzun zamandır yoksun...
@Sadece_nnur Bir dönüt alamayınca merak etmiştim, senden gelen bir bildirim görmek beni sevindirdi. İyi olmana tüm kalbimle mutlu olduğumu söylemek isterim. Çoğu kişi fark etmese de hepimiz bir savaş veriyoruz ve bundan galibiyetle ayrılacağına inancım tamdı. Seni tanımıyorum ve sen de beni tanımıyorsun ama sende en çok güvendiğim şey var: kelimeler. Onlara inancım tamdı ve yanılmamak beni kocaman gülümsetti. Sorduğun için teşekkür ederim, ben de olduğum noktadan çok daha uzaktayım. İnanıyorum ki baharı yaşayacağım. Umarım sen de yaşarsın.
@ Sadece_nnur Sana yazamadım; vaktim olmadığından değil bir türlü kelimeleri toparlayamayışımdan. Uzun zaman oldu. Değiştim. Hâlâ daha tam olarak istediğim noktada değilim ama acıyı dindirdim. Nasıl yaptım, ne oldu? İnan bilmiyorum. Sadece başardım. Son bir iki haftadır iyiyim. Mutlu değilim ama huzurluyum. Her şey daha net artık. Çok daha sağlıklı düşünebiliyorum. Hayır demeyi kendime öğrettim. Bana zarar veren insanları hayatımdan çıkardım. Pekte kimse kalmadı etrafımda. Aslında en çok bunun gerçekleşmesinden korkuyordum ve bu korkum çok büyük bir gerçeği görmemi engelliyormuş: Yalnız kalmaktan korkarken bana zarar veren insanlarla beraber olmuşum. Beni incitmekten korkmayan, düşüncelerimi, duygularımı umursamayan iğrenç insanlarla berabermişim. Ben zaten yalnızmışım ki. Sadece kendimi kandırmışım. Savaştığım insanlar değil, yalnızlıkmış. Bunu çok geç fark ettim ama sorun değil. Şu an sahip olduğum karakterimi, zihniyetimi bunlara borçluyum. Hep geçti acılarım. Ne kadar kötü olursa olsun geçti. Yıktı, geçti. Paramparça etti ama yine de geçti ve geriye sadece ben kaldım. 18. yaşımın bana öğrettiği bir şey varsa o da kendi değerim. Herkes geçer ama ben kendimden asla geçmem, geçemem. Sen bana destek oldun. Benimle konuştun. Beni tanımadığın hâlde bana yardım ettin. Sağ ol. İyi ki varsın. Umarım şu anda mutlu ve huzurlusundur.
MUTLU YILLAR! MUTLU YILLAR! MUTLU YILLAR! MUTLU YILLAR! MUTLU YILLAR! Geç oldu ama olsun. Bu yıl geçen yıldan bin kat daha iyi olsun, en önemlisi sen hep çok iyi ol ♡ ❤
@sevdaacet72 Teşekkür ederim çiçeğim. Sen de her daim iyi ve güzel kal. Mutlu yıllar. ❤️
Biraz stalk yapayım dedim yazarlara, anlatımın şuraya eklediğin yazılardan bile ne kadar güzel olduğu anlaşılıyor. Umarım istediğin yerlere gelirsin.
Küllerinde boğulan anka da yeni bölümü ne zaman göreceğiz?
@aspavel Düşüncelerin için teşekkür ediyorum. Çok bekletmeyeceğime söz veriyorum. (:
çok iyi, watpadde ilk defa bu kadar iyi bir kalem görüyorummm. Çok bekletme biziiii
@aspavel Merhaba. Bölümün 3/4 ü bitti. Umuyorum ki birkaç gün içinde yayımlayacağım.
Artık uzaklara dalıp gitme. Ya da kendini sil satırından, aklımdan yitip gitme. ALACA. 1. Bölüm: Kalp Kapakçıklarının Patlamaları.
"Ölüm her yerde," dedi. Sen her yerdesin diyemedim. Var ya Külllerinde Boğulan Anka kitabının bu cümlelerine bitiriyorum. Öyle dolu dolu ki boğulduğumu hissediyorum bazen. Seviyorum ama en çok seni yazarkuşum♡♡
@sevdaacet72 Böyle hissetmen beni ne kadar mutlu ediyor bilemezsin. Ben de seni seviyorum güzelliğim.
Genç kızlığımın deli çağlarındayken okuyup kalbime tekme atan her kitabın içine girip bir karakter olmak isterdim. Sanki hayatım o yazar tarafından ele alınsa her şey çok daha güzel olacakmış gibi içim giderdi satırlara. Sayfanın başından başlardım bedenimi sarmaya, atlanılan satır araları bile güzel gelirdi o kitapta. Oysa hayat denilen bu yansıma cennette kendi ömrümün karakteriydim ama hiçbir zaman okuduğum karakterler gibi hissetmedim. Kurulduğum cümlenin sonuna kocaman siyah bir benek eklediler, adına nokta dediler. Sonra her harf büyük başladı, sanki bağırırcasına takip etti cümleler ve ben hep korktum. Yonttum o siyah beneği, kuyruk taktım ucuna ve virgül oldu adı artık. Umut oldu bana, önümü kapasa da ardına sıralanacak cümle kalbimi heyecanlandırdı. Sonra hıçkırdım, bir benek kaçtı yukarıya. Noktalı virgülmüş adı, hiç sevmedim onu. Bu kez virgülümün kuyruğunu kopardım attım saçımı keser gibi. İki nokta oldu, ilaç gibi geldi yüreğime. İnsanlar o kadar farklı yaratıklardı ki her zaman bir açıklama peşinde koştular. Bu yüzden iki noktayı ceplerimde taşıdım, yüksek teknolojili silahım gibiydi. Ama bir gün birisini düşürdüm, ikiye ayrıldı ve kırıldığı yerden yuvarlak şeklini aldı. Artık iki tane değil de üç tane noktam vardı. Kimse bana ne işe yaradığını söylemedi. Ben de sustum o yüzden. Yorgun olduğumda, dudaklarıma asılan cümlenin devamını getiremeyecek olduğumda yuvarladım üçünü yan yana. Kalbim gibiydi onlar. Varlığıyla onca acımı ve çığlığımı üstleniyordu. İşte böyle berbat bir hayatın karakteriydim ben. Kaleme alındığım el tarafından koca koca noktalı çığların altında kaldım. Kimse buna cinayet demedi. Oysa ben bu kitapta yirmi dört ceset gördüm. Kimse onların çürüyen et kokusunu almadı ben dışında. 4. Bölüm: Kalpte Gerçekleşen Depremler. 30.10 2019 00.00
Kurgularımdan bağımsız aklıma düşen bir sahne ve devamı yorumda. Sizlere şöyle bırakayım: Zamanın kapıları zihnimde geriye doğru açıldı, ölmeye saat on kala olan direncim büküldü ve hızla akrebin ibresinin tersinde akan bir silsilenin içinden kurtulamadım. Zaman, geriye gitmişti. Saniyeler öyle hızlı dönüyordu ki sanki akrebi geçmişte yetiştirmesi gereken bir zaman dilimi vardı. Öyle telaşlıydı zaman, kucağında taşıdığı benle koştur koştur geçmişe akıyordu. Tik, tak, tik, tak. Kulağım sağır olma derecesinde acıyı nüksettirirken tüm yaşanmışlığım beyaz bir şerit üzerinde gözlerimin önünde akıyordu lâkin ben hükmedemiyordum zamana, kurbandım sadece. Dudaklarım bir çığlık koyvermek için canla başla çabalarken sesim iki yanağım arasındaki boşlukta patlıyordu. Ne durun diyebiliyordum ne de kaçabiliyordum.
"Sakin ol, Vuslat." Sakin ol derken bile kendi sesinde sakinliğe rastlanmayan adam atmayan kalbime sızı ekti varlığıyla. "Derin derin nefes al ve sessizliği dinle. Kalbin atıyor güzelim." Görmediğim ama titrek titrek havayı ciğerlerine dolduran bir diğer benle eş zamanlı olarak derin derin nefes aldım ve sessizliği dinledim. "Kalbin atıyor." Kalbim atıyor. Ve o an anladım. Zaman, geriye gitmiyordu. Zaman, ilerideydi.
Both you and this user will be prevented from:
Note:
You will still be able to view each other's stories.
Select Reason:
Duration: 2 days
Reason: