pelinmellark

Sanırım buraya uğramalarımın sebebi yalnızca okunmayacağını bildiğimden ötürü hislerimi yazmak. Hayaletlere yaktığım ağıtları bahşetmek ne de hoş, gölgelerinin kavrulmasını izliyorum çünkü şimdi.
          	
          	Yazılarıma göz gezdirince içimde kocaman bir yangın körükleniyor, o hasreti anlatmam olanaksız. Elimi atsam öylece kalıyor, okusam boğazım düğümleniyor; belirsizliğin oturup yerleşmesini izliyorum ruhumda, ne zaman diye sayıklayan bir ses var içimde. "Ne zaman bitecek bu ölüm? Dirilecek mi, beni aydınlatmaya hevesli mi? Hazır mı elindeki tohumları çürümüşcesine susuzlaşan toprağıma ekmeye?
          	Ölüm, tekrar evini yıkıp çiçek açmasını ister mi kokusunu bulaştırdığı bu yerime? Ne zaman ardı kesilmeyecek bu çığlık fırtınasının dökümü? Kopacak mı içimden, eskisi gibi arzu içinde mi hiç?"
          	
          	Bu ses konuşuyor ama susmuyor, ne zaman başladığı da belirsiz. Tıpkı atılan tüm diğer kopuk dallar gibi. 
          	
          	"Yakın, hissediyorum ama ne zaman, bilmiyorum." diyebiliyorum ancak bu fısıltılı, kesik ama bitmeyen sesime. "Çok yakın, umuyorum." 

pelinmellark

Ve evet, altta yazdığım gibi, çekiliyor dünya benden. İzleri siliniyor ve siliniyorum zihinlerden. Kimse tanımıyor beni; tanımasın, görmesin, duymasın, Pelin'i var etmesinler. 
          	  
          	  Tamamen silinmek de çok yakın.
Reply

pelinmellark

Sanırım buraya uğramalarımın sebebi yalnızca okunmayacağını bildiğimden ötürü hislerimi yazmak. Hayaletlere yaktığım ağıtları bahşetmek ne de hoş, gölgelerinin kavrulmasını izliyorum çünkü şimdi.
          
          Yazılarıma göz gezdirince içimde kocaman bir yangın körükleniyor, o hasreti anlatmam olanaksız. Elimi atsam öylece kalıyor, okusam boğazım düğümleniyor; belirsizliğin oturup yerleşmesini izliyorum ruhumda, ne zaman diye sayıklayan bir ses var içimde. "Ne zaman bitecek bu ölüm? Dirilecek mi, beni aydınlatmaya hevesli mi? Hazır mı elindeki tohumları çürümüşcesine susuzlaşan toprağıma ekmeye?
          Ölüm, tekrar evini yıkıp çiçek açmasını ister mi kokusunu bulaştırdığı bu yerime? Ne zaman ardı kesilmeyecek bu çığlık fırtınasının dökümü? Kopacak mı içimden, eskisi gibi arzu içinde mi hiç?"
          
          Bu ses konuşuyor ama susmuyor, ne zaman başladığı da belirsiz. Tıpkı atılan tüm diğer kopuk dallar gibi. 
          
          "Yakın, hissediyorum ama ne zaman, bilmiyorum." diyebiliyorum ancak bu fısıltılı, kesik ama bitmeyen sesime. "Çok yakın, umuyorum." 

pelinmellark

Ve evet, altta yazdığım gibi, çekiliyor dünya benden. İzleri siliniyor ve siliniyorum zihinlerden. Kimse tanımıyor beni; tanımasın, görmesin, duymasın, Pelin'i var etmesinler. 
            
            Tamamen silinmek de çok yakın.
Reply

pelinmellark

Buraya her girdiğimde, hesabıma, kurgularıma her baktığımda tıpkı şu an ruhumda kavrulan burukluk gibi bir yükü taşıdığımı hatırlıyorum. Panoyu asla kişisel alanım olarak kullanmazdım, tabii eskiden komik şeyler veya ani patlamalarım olurdu gelen hakaretler için ama şimdi baktığımda zamanın girdaplara karıştığını, başka renklerle boyandığını, akıp gittiğini görüyorum. Buraya neden yazıyorum, bilmiyorum ama bildiğim birkaç şeyden bir tanesi de bu yazımın kimsenin okumayacak olması. O yüzden rahatım. 
          Çok şeyi kaybettiğimi hissediyorum, beni de çok kişinin kaybettiğini biliyorum. Kayıplara karıştığımı biliyorum, zaman geçtikçe her şeyden uzaklaşmak istiyorum çünkü içimde o kadar büyük bir isteksizlik var ki benden başka var olan her şeye. Şarkı söylediğim diyarlardan çekip gitmek istiyorum. Sanki onlara ithafen ruhumdan geriye kalan izlerimin üzerine kar örtülmüş de sessizlik serilmiş. Sanki deniz olduğunu sandığım okyanusun beni yutacağını bilmenin verdiği huzursuzlukla nefes almaya devam ediyorum. Sanki önceden elini tuttuğum onca saflığın parmaklarımı kopardığını hissediyorum. İçimde dayanılmaz bir sıkkınlık, kaybolmuş hissiyatı, aitlik hissedememe var. Yıllardır vardı ama bu artık dağların yanına evini kondurmuş, göğe çıkmış bu hissiyatım. Ben yok olmak istiyorum, dış dünyadan. Kimseyi tanımak, görmek, dinlemek, konuşmak istemiyorum. İnsanların hayatında bir Pelin var olsun istemiyorum, ismim hafızalara kazınsın istemiyorum ki hiçbir zaman da kazınmadı. Bir değerim olmadı, hiçbir zaman gerçek bir duyguya vesile olmadım ve bunun yüzüme çarptırılması, ruhumu paramparça edilmesinden o kadar sıkıldım ve yoruldum ki... 
          

pelinmellark

Ve bu hesaba girip baktığımda ne kadar çok duygumun bataklığa öylece bırakıldığını görüyorum. Heyecanımdan, mutluluğumdan, geçmiş denilen zaman ipliğinde asılı kalan o tatlılıktan bir kırıntı bile yok. Öylece uçmuş, çekip gitmiş her yerimden. 
            O yüzden yeni hiçbir şeye evet diyecek gücüm yok. Ruhum çok yorgun, kırgın ve soluk almaya yetebiliyor ancak. Silinen her bir izimi canlandıracak isteğim de kalmadı. Canım çok sıkkın, elimde öylece kanlı papatyalarım var. Karmaşık zihnim, birbirine girmiş düşüncelerim ve bir o kadar da her şeyden, aitlik hissedemediğim her şeyden, her bir kimseden uzaklaşma ve onları yok etme isteğim var. 
Reply

pelinmellark

Madem kar yağmış izlerime, bir daha adım atılsın istemiyorum üzerlerine. Deniz olarak bildiğim ama okyanus olduğunu öğrendiğim ve benim sadece gözlerimden akmasına, irislerimin ağlamaktan kırmızı olmasına sebebiyet veren her bir olayın, insanın beynimden uçup gitmesini istiyorum. Kar yağsın, buz tutsun onları. Tıpkı insanlarda Pelin'in, yani benim buz tutmam gibi. Tıpkı diğerlerinde kendimi ait hissedemediğim gibi, ruhumda da evleri olsun istemiyorum. 
Reply

vernemnidaahen

          “Söylerim yakınımda konup hüzünle inleyen bir güvercine: Ey komşum! Bilseydin keşke şu halimi.
          Uzaklık ve hicrân nedir ne bilirsin sen ve bir kez olsun aklına gelmedi ki benim hüzünlerim.
          Yüksekçe bir yerde, dalın birinde, gözlerden uzak bir yerde, şu hüzünlü kalbi iki ayak nasıl taşıyabilir söyle!
          Gel ey komşum, felek insaf etmedi madem her ikimize, gel de bölüştürelim seninle hüzünlerimizi!
          Gel ki bitip tükenmiş şu bedende savrulup duran yorgun bir ruh hali nasıl olur gör!”

vernemnidaahen

“Cümlelerimden herhangi biri sizi gerçekten incittiyse, hemen geri alıyorum ama bu cümleye neden olmuş durumu geri alamam, ona siz yol açtınız ve vardığımız noktada onu düzeltemeyiz. Benim cümlem sonuçta bir cümledir onu geri çekebilirim; sizin yol açtığınız karmaşık durum bir olgudur ve olgular ortadan kaldırılamaz."
          
          Fernando Pessoa, Bulmaca Meraklısı Quaresma

vernemnidaahen

“Hayal ettiklerimiz karşımızda cisimlenen gerçeklikten çok daha kötüdür. Korkularımızın en büyüğü karanlıkta, gölgeler arasında sinerek beklediğini hayal ettiklerimizdir.”
          
          Gözlerini Sımsıkı Kapat, John Verdon

twofeet_

Böyle hanımefendisi, böyle güzel kalplisi tekrar denk gelir mi? Sanmam. İyi ki varsın, canım Pelin! ❤️

twofeet_

@ twofeet_  Aynı, karşılıklı hislerle konuştuğumuzdandır... ♡
Reply

pelinmellark

@twofeet_  Neden her bir kelimen bu kadar mutluluk verici? ❤️
Reply