senden sonra asla eskisi gibi olamadım. eskisi gibi neşeli olamadım, istesem de. hep bi kırgınlık oldu üzerimde, hep bi istenmemişliğin getirdiği özgüvensizlik oldu. özellikle seni o kızla, doğum günümde el ele gördükten sonra. işte o günden sonra gerçekten asla eskisi gibi olamadım. istemediğin, kafa karışıklığına sebep olan şey ilişki değildi, bendim. ne istediğini bilmediğini söylemiştin, beni istemediğini anlamamıştım. sanmıştım ki sen de benim kadar mutlusun. olmadığını fark etmem uzun zaman aldı ve geçmişe baktığımda sadece ilk gün mutlu olduğunu fark ettim. yanımdayken devamlı şakalar yapardın ama gülümsediğini hatırlamıyorum. evet, bana sarılırdın insanların içinde. ama o son gün sarılmamıştın, kimdi o yanındaki kız? içimden atamıyorum. öfkeli olmam gerekirken ben sadece çok kırgınım. kısa zamanda da olsa elimden gelen fedakarlığı yapmıştım senin için. beni ertelesen de her defasında gelmiştim sana. onla el ele tutuşurken ve kızın ellerinde ona aldığın çiçekler varken neden dönüp bana baktın? ben arkadaşımla otururken, sevgilin yanındayken neden bana öfkeli öfkeli baktın? bırakıp giden de sendin, hayatına devam eden de. enkazla baş başa kalan ben oldum. kol kola girip dolaştığımız sokakları unutamıyorum, şakalaşmalarımızı, itişip kakışmamızı. eve beni bıraktıktan sonra sarılmamızı, özellikle ilk sarılmamızı asla unutamıyorum. daha önce öyle bi hisle hiç karşılaşmadım, hiç de karşılaşamayacağım. ilk öpüşmemizi, ilk yakınlaşmamızı unutamayacağım. yanaklarımdan öpmeni, yorgun gözlerle bana bakmanı, güzel koktuğumu söylemeni, çillerimi sevdiğini söylemeni unutamayacağım.