Merhaba arkadaşlar nihayetinde 14 yaşımda başladığım bu serüvenin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Açıkçası bu benim için oldukça uzun ve sancılı bir süreçti ve şimdi geriye dönüp baktığımda fark ediyorum ki her şeyin başladığı o noktaya hiç dönmemiş olsaydım bu kitaba asla başlamaz, bu kadar zorluğa katlanmaz ve muhtemelen ömrüme öylece devam ederdim. Elbet benimde büyük hatalarım, yer yer gözünüze batan detaylarım olmuştur, bunun için hepinizden özür dilemek istiyorum. Aradan geçen üç sene sonunda kitaba yeniden başlamama ve düzenlememe rağmen ilk günün acemiliklerine çok dokunmak istemedim çünkü beni ben yapan unsurların bu olduğunu düşündüm ve kendimi hatalarımla kabullendim.
Şahsi düşüncem ve hislerime dayanarak söylüyorum ki geçmişte yara alıp içinde boşluk edinen bir insan ömrü hayatı boyunca o boşluğu kapatmak için çırpınıp durmaya ve kimseye güvenmek, yenilmek istemese de her seferinde kendini birilerinin kanatları altında hissetmeye mecburdur. Bu yaranın kapanması kolay bir süreç değildir ve bazen insanların yıllarını alıp götürebilir.
Bu kitabı üç ayrı bölümde ithaf etmek istiyorum. Birincisi her koşulda bana destek olan, beni çırpınıp durduğum ve her seferinde boğulmaya mahkum olduğum uçurumdan kurtaran aileme, ikincisi canımdan çok sevdiğim yeğenlerim ve bir gün büyüyüp hayatımızın acı gerçekleriyle yüzleşecek olan Enes ve Öykü'ye son olarak da bir gün çıkıp gelmesini umduğum her şeye rağmen bu kapının hep açık olduğu Eda'ya.
Her şeye tüm acılara rağmen Eslim'in yeri bende çok ayrı. Bir türlü getiremediğim o sonu getirdi, çıkamadığım o çukurdan kurtuldu, korkmadan düşe kalka her seferinde durmadan ilerlemeye devam etti, Eslim benim kurtuluşum oldu. Bir umuda tutunurmuş insan sonunu göremediği, bilinmezliklerin arasında kaybolduğu, yeniden nefes alabilmek için bir sebep aradığı. Aramaktan çekinmeyin ve unutmayın nefes alabiliyorsanız hala umut vardır.