poutex

dedim bekir bu kapı ahiret kapısı, burası sırat köprüsü, bu sefer de geçersen bir daha geri dönemezsin. düşündüm, düşündüm ama olmadı. dönemedim.

poutex

hayatımın en pespâye günlerini yaşarken soluk renkli bir şehirde bu zamana ait olmadığımı, ninni duymadan uyuyan bir çocuk için tuhaf olduğunu sezdim. sanki filmin en sıkıcı sahnesi. sanki en sevdiğim şarkının son on beş saniyesi. bir köyüm olsa da gitsem. bir ağaç altı bulsam da otursam. bir uzaklaşsam, kaçsam, kaybolsam derdindeyim.

poutex

ılık rüzgar gözyaşlarımı yatağa öylesine koyduğum ellerime akıtırken "kızımızı benim yerime öp" diyişini hayal ediyorum lâkin bu panik atak sonucu vücuduma bıraktığım jilet izlerinin ardından içtiğim 2 antidepresan hapının, paketlerce sigaranın beynime oynadığı bir oyun.