Sevgili dostum,
Bu sokakların namütenahi rüzgârları safderun bir biçimde fısıldaşır kulağıma. Gökyüzünün altındaki insanların aralarında bulunan duvar, birbirlerinin en tatmin olduğu şekli almıştı, en göz alıcı bir şekilde boyanmıştı. Ve ben, birden görmemeye başlıyorum. Siyahlığın haddizatında, şeytanın oyunlarından uzak kalınabilecek bir yer, insanoğlunun bütün kötülüklerinden sıyrılıp kaçabilecek bir kapı; tekrar bana dönmemi sağlayan bir girdap oluşturuyordu, körlük oynanan bütün oyunları ters çeviren bir tekabül yaratan hamleydi. Bu şehrin yüreği sen de atıyordu ve ben bu şehrin güzelliklerine hasret, sadece işitebilen ve oralarda bir yerlerde yaşayan efsanelerin varlığı ile tatmin olan göremeyen biriydim.