purple-kth

bir daha asla eskisi gibi olamayacağını idrak ettiğin o ân. geri dönüşün yok, kendine yeni bir yol yok. katettiğin yolu yeniden dönüp eski yerine konumlansan bile, bu, yürümüş olduğun yol gerçeğini değiştirmiyor ve biz kendimize yeniden dönemeyecek kadar uzaklaştık. 

purple-kth

istesen de sevemezsin 
          sevdiğine iyi gelemezsin 
          aynada gördüğün benim
          benimle yüzleşemezsin.
          
          nasıl geldin bu hâle? 
          her girdiğin ev bi’ harabe,
          sen bi’ hayalet. 
          
          değdi mi madem? 
          yok edip içimdeki güveni 
          kaçıp gittin hareket edemedim
          yarattığın yıkımı göremedin 
          
          hâlâ
          
          varsa bahanen, 
          böyle devam et. 
          
          zehrinle beni de lekeledin.