qoLqe73

Herkes gibiyim ben de……
          	
          	Yaşadım,yaşıyorum,
          	Geçmişin ayak izlerini takip ederek ilerlemeye çalışmak en büyük suçum belki,
          	Kimi zaman düş’lerim düşüncelerimle sınırlı,
          	Kimi zaman kendi masalımın yenilmez kahramanıyım,
          	Bazen başarılı,bazen başarısız,
          	Bazen sert gaddar,bazen ağlak muğlak,
          	Ama ben de bu dünyaya asla öylesine gelmedim.
          	Varlığımla bu dünyada mutlaka farklılıklar yarattım,
          	Birilerinin hayatlarına dokundum,
          	Kimilerine umut verdim,
          	Bir takım düşüncelerin oluşmasında rolüm vardı,
          	Bazı sevgilerin başında,bazı nefretlerin en tepesindeydim.
          	Bir çok başlangıcın öncesi,bir çok bitişin sonrasıydım.
          	Hayattan çok şey öğrendim
          	Payıma düşen düş kırıklıklarını aldım,
          	Sevdiklerini kaybedip eksik parçalarınla tekrar ayakta durmaya çalışmayı öğrendim sonra,
          	Yaptığım seçimlerle hayat bulmadan ölmeye mahkum nice farklı ben olma ihtimalleri bıraktım arkamda,
          	Kimileri doğru kimileri hatalı,
          	Her ne kadar hayat dediğimiz şey bütün öğrencilerini öldüren katil bir öğretmen olsa da,
          	Sıra bana gelene kadar iyi bir öğrenci olmaya devam edeceğim………
          	
          	Kalemim kırılmadı henüz…

qoLqe73

@DarKDayS00 Bazen tek bir cümlede takılıp kalıyorsun; virgüle ihtiyaç görülmemiş, noktası çoktan konmuş tek bir cümle. Her kelime çekip gidiyor yanından, her sözcük başka başka anlamlarda başka hayatlarda yer buluyor.
          	  
          	  Gün geceye dönüyor kaç kez, iklim değişiyor. 
          	  
          	  Bildiklerin bilmediklerine yenik, sen bir orada bir burada, ne kendine, ne hayata sığmayan kimlikler yaşıyorsun. 
          	  
          	  İçinde birikmiş ama bir türlü kuramadığın cümleler. 
          	  
          	  Hep devrik kalıyor başkalarına sığınmak...
          	  
          	  Sonra birden; 'ben benim' diyorsun, akıyorsun zamana. 
          	  
          	  Zamanda ağır aksak yaşamaya çalışıyorsun. 
          	  
          	  Hangi sen içinin sindiği,
          	  hangisi koca bir tuzak,
          	  hangi sen sana hiç olmadığı/n kadar uzak hiç düşünmeden...
          	  
          	  Bazen tek bir cümleye takılıp kalıyor işte hayat.
          	  Tek bir gecenin sabahı bekleniyor halihazırda, tek bir dokunuş tendeki, yüzdeki tek bir gülüş, tek bir bakıştaki göz, tek bir dildeki söz...
          	  Zaman işte tam da orada donup kalıyor.
          	  Sözcüklerin kalmıyor yeni cümleler kurmaya...
          	  Suskunluğun kendi içine bile sığamıyorken ne kadar da zor duyuluyor başkalarının sözlerinde fısıldanmak...
          	  
          	  Sonra birden; ''ben kimim diyorsun'', soruyorsun zamana. 
          	  
          	  Zamanda o kaybettiğin kendini arıyorsun. 
          	  
          	  Hangisi gerçekti, hangisi sadece bir düş, hangisi yüreğinden, aklından telafisi olmayan bir düş/üş hiç anlamadan...
          	  
          	  Bazen...
          	  Geçip gidiyor da herşey
          	  Sen sadece bekliyorsun.
          	  Aslında kendini;
          	  Sadece kendini beklediğinin farkında olmayarak...
Reply