sadece gece

Bugün 17 oluyorum. Ne zamandır beklediğim bir yaş. Her yaşın kendine göre bir güzelliği vardır; lakin 17 bambaşkadır. Ne 16 kadar çocuksundur, ne de sorumluluk sahibisindir 18 kadar. 17 özgürlüğün yaşıdır. İster dönersin çocukluğuna, ister alırsın tüm dünyayı karşına. İlklerinin yaşıdır 17. İlk kez içki içersin ya da sigaranın tadına bakarsın. Belki ilk kez aşık olursun. Aşkın yaşıdır derler 17. Tarifsiz ve gerçek bir sevgiyle sararsın bu yaşta. İlk sigaranın verdiği o tuhaf hazla, ilk biranın o midende bıraktığı yakıcı ama tatminkar duyguyla yaşarsın aşkını. İşte bu,’ dersin, ‘işte bu 17mi feda etmek isteyeceğim insan.’ Kolay mı 17ni feda etmek? Hem geleceğini hem de geçmişini feda edersin aslında. 17ni feda edersin, en güzel yaşını. Yaş 17, daha yolun dörtte biri bile değil. Önünde kocaman bir hayat, açılmayı bekleyen kapılar, yakalanmayı bekleyen fırsatlar. Acısıyla tatlısıyla işte benim de geldi 17im. Hoşgeldin 17im, hoşgeldin en güzel yaşım.

Meğer her ayrılık, sevdiğin bir şairin intiharı gibiymiş.

Şu Ölümlü Dünyada Ölümlü Birini Ölümüne Sevmek Gibi Öldüren Bir Şey Yok....!!!

Boş boş otururken alakasız bir konuda daha önce aklına gelmeyen bir detayın aklına gelmesi ve “demek o yüzden böyle yapmış” farkındalığı

Kiminle nasıl konuşması gerektiğini, nerede nasıl davranması gerektiğini bilen insanlarla bir arada olmak, “o ne yapacağını bilir” diyebilmek büyük şans

Yıllar sonra ilk defa, birisi seni sordu bana. Görüşüyor musunuz hâlâ, dedi. Çok güzeldiniz, çok iyi anlaşıyordunuz, dedi. Gözlerim doldu. Sanki kan davasından kaçmışım da kaçtığım şehirde vurulmuşum gibi… Arabayı süremedim. Terledim. Nefes alamadım. Eski günlerden bir bok kalmadı diyemedim. Güzel kalamadık diyemedim. Kafana takma, belki yıllar sonra eskisi gibi olursunuz, dedi. Kalk siktir git burdan diyemedim. Gerek yok, her şey geride kaldı, diyemedim. Naçar kaldım, konuşamadım. Şimdi rakı içiyorum balkonda, telefonda “haydi dön” çalıyor. Söyleyeceklerim bu kadar.

Tuhaf ama harika bir kitap olacağına eminim https://www.wattpad.com/story/194780801

Birgün mutlaka özle beni…
          Her şey daha berbat bir duruma girmişken özle.
          Bir çıkış yolu olmadığında, benim için bir önemi kalmadığında özle beni.
          Sevgimi, şefkatimi, sana kıyamadığımı hatırla ve öyle özle. Berbat bir hayat yaşa demiyorum.
          Ama bana yaşattığın her şey için bir gün pişman ol istiyorum…

Bazen öyle bir an gelir ki vazgeçmenin vazgeçmek değil de kurtulmak olduğunu anlarsın. Senin o olmazsa boşluğu kalır sandığın her neyse sana bir yük mü yoksa senin parçan mı atmadan anlayamazsın. Bazı şeyler biraz cesaret meselesi. Sonrası da tekrar kendin olabilmenin güzelliği.

bu dünya tam 4.5 milyar yıldır var.
          insanoğlu tam 200 bin yıldır yaşıyor.
          onlarca krallık, onlarca topluluk geldi geçti.
          milyonlarca insan öldü, milyonlarca insan doğdu.
          ama ben seninle denk geldim. bu ne büyük bir şanstır?
          @H-B-UZAN