Benim hayattaki savaşım daha çok kendimle...; yaptıklarım ve yapmadıklarımla; Bir yol düşünün varacağınız nokta ise bir ev oraya varmak için bir adım atmanız gerekiyor her şey küçük bir adımla başlar adım atmak ise sizin için o kadar da kolay değil hatta sandığınızdan daha da zor o küçük adımı atmak için kendinize her seferinde bu sefer o adımı atacağım varacağım o eve diyorsunuz ama her seferinde de o bir adımdan öteye geçemiyorsunuz her seferinde umut ediyor ama her seferinde umutlarınız paramparça oluyor adım atmak bizim elimizdeyken, bir iradeye sahipken kolunuzu bacağınızı oynatabiliyorken yapamıyorsunuz kolunuz ve bacağınızı hareket ettirmek sanki sizin elinizde değilmiş gibi hareket edemiyorsunuz varacağınız o ev ise sizin hayalleriniz,hayatınız,yaşam amacınız umudunuz,gücünüz,eliniz kolunuz, her şeyiniz... Ve siz adım atamadikça içinizde koca bir kasvet oluşuyor... kendinizi çaresiz,sanki kendinizden bile daha çok sevdiğiniz birini kaybetmiş kadar kötü,umutsuz,mahvolmuş, hayatı ellerinden alınmış... küçücük hissediyorsunuz kendinizi o eve giden yol ile bulunduğunuz nokta arasında sıkışmış hissediyorsunuz... Hıçkıra hıçkıra ğlamak istiyorsunuz ağlayamıyorsunuz, bağırmak istiyorsunuz bağıramıyorsunuz, her şeyi dağıtıp,her yeri altüst edip bağırıp çağırıp isyan çıkarmak istiyorsunuz yapamıyorsunuz, nefes almak istiyorsunuz alamıyorsunuz sanki ruhunuz içinizde hapsolmuş gibi hissediyorsunuz işte ben böyle hissediyorum