redf3m

ağlama anne, ağlama!
          	ben de herkes kadar anlarım acıdan,
          	ben de yandım zaten herkes kadar.
          	ama sen ağlama, anne!
          	ben de sustum senin kadar,
          	ben de düştüm senin kadar.
          	
          	ama sen susma anne,
          	ben geçmişinden bir kare değilim ya
          	bağır çağır, ama susma anne
          	ben senin yerine de ağladım ya!

redf3m

ağlama anne, ağlama!
          ben de herkes kadar anlarım acıdan,
          ben de yandım zaten herkes kadar.
          ama sen ağlama, anne!
          ben de sustum senin kadar,
          ben de düştüm senin kadar.
          
          ama sen susma anne,
          ben geçmişinden bir kare değilim ya
          bağır çağır, ama susma anne
          ben senin yerine de ağladım ya!

redf3m

bir çocuğum ben, hayata ilk defa gelen;
          yarınları heyecanla bekleyen,
          bulutları şekere benzeten,
          gündüzleri sonsuz zanneden,
          dünyayı temiz bilen.
          
          bir çocuğum ben, büyümeyen.
          karanlıktan korkan, uyuyamayan;
          yarınları görmemeyi dileyen bir zavallıyım ben.
          büyümeyen, her gün küçülen bir çocuğum ben.
          
          bir çocuğum ben, kaybeden.
          uyanacak hevesi bulamayan,
          bulutlardan gözyaşı akıtan,
          gecelere sığınan,
          dünyaya küsen bir çocuğum ben.
          
          bir çocuğum ben, fark etmeyen
          fark etmedim sonların geldiğini ve gittiğini.
          son defa ışığım açık uyudum,
          son defa çocuk oldum
          son defa hayal kurdum.
          
          bir çocuğum ben, kim olduğunu bilmeyen
          yaşamı adlandırmaya ve anlamaya çalışırken-
          kendisini ve geçmişini kaybeden.
          
          

redf3m

kimi zamanlar gelir aklına;
          bir koku hatırları bazen sana onu,
          bazen de bir rüya.
          
          uyandığında dolu gözlerle bakarsın aynaya
          yaşlar susturur çığlıklarını zamanla
          ama acısı geçmez anıların, asla.
          
          en çok da gecelerden kaçar insan
          sokaklar susunca, bir başına kalır
          geçmişin derinliklerine kapılır,
          kıyıda kalır.
          
          sen miydin kıyıda kalan,
          yoksa ben miydim kıyıya vuran?
          

redf3m

gözlerinde saklı ay ışıkları,
          parlatıyor yıldızlara bakışını
          
          süzülüyor geceleri saçlarının dalgası,
          sanki denizlerin taşkın fırtınası:
          siyahlarında saklı.
          
          -sude'm, canımdan sana. 9 haziran / istanbul

redf3m

yıldızlar, anca parlar
          adını duydukları anlar.
          ay ışığı pencerene çarpar;
          seni andığım anlar.
          bulutlar göğü saklar,
          sana hislerim kadar.
          
          ay, yıldızlar, gök
          sen, ben, biz.
          
          - 5 haziran, istanbul. 

redf3m

benim evim bir kadının kolları arasındaydı
          kolları kanatlarıydı, sarıp sarmaladığı
          sesi saadetti, bebekleri uyutan
          gülüşü dermandı, melekleri andıran
          gözleri sükûnetti, cennette hissettiren
          gidişi ise yok etti kalbimi mütemadiyen.
          
          kalbim viran, yaşam haram...
          senin uyanmadığın sabahlara göz açmak,
          bundan sonra eder beni harap.
          sesini duyamazsam eğer ben,
          sussun tüm dünya ebediyen.
          çünkü on bin kişide, bir sen vardın gözümde.
          
          sen yoksan ben neden olayım?
          siz hiç kalbi yarım bir insan gördünüz mü?

redf3m

benim biricik annem; sen en kara gecelerden doğan güneştin. 
            senin artık göremeyeceğin bu dünya aydınlık olsa ne fark eder? 
            benim ışığım olmadıktan sonra, her yer zifiri karanlık gelir bana.
Reply