Sanırım... Kalkmak için hep düştüm. Sevdim; kalbinden yuvarlandım, aşık oldum; gözlerinden kayıp kayboldum, unuttum; zihinlerde görünmez oldum, hatırladım; anılarda ağladım. Kalkmak için hep düştüm. Ve ben yerden kalkamıyorum. Sanırım. ◕
Her gün yanından geçip gittiğimiz onca insan, onlarca yaşantı, ondan binlerce kat fazla hayal, onlarca hayal kırıklığı... Hepsinin yanından sadece bir adımla uzaklaşıyorsak üstadım, nasıl kendi hayatımıza başka adımları sığdıralım?^^^
Hep son defaları yaşamak adına bugünleri harcamak ne kayıptır üstadım.
Son kez açacağım gözlerimi kapatmak dünyaya,
Son defa dinleyeceğim müziğe sağır olmak hâlâ,
Son derken son olduğunu bilmeyecek kadar sarhoşken yaşamaya...
Ah, son defalar bugüne kadar canımın içi.
İçimde kalbime sığınan yaralı bir kız çocuğu var sanki. Üzülüyorum;ruhuma dökülüyor yaşları, sarsılıyorum; dik tutmaya çalışıyor kaburgalarımdan sinirleniyorum; avaz avaz bağırıyor ciğerlerimden kulağıma. Sonra ben susuyorum. İçimdeki kız susarsa ağlarım, biliyorum.
Varoluşları olmalı insanın. Her nefesi içine çekip dışarıya yok edebilmek, bakışların hasretine rağmen kirpikleri birbirine kavuşturmak, geceye kadar güneşin gölgesine mahkum olmak gibi... Var oluşlar efendim. Yolun bittiği yerde yokun başladığı anda.