bırakalım şimdi geçmişi geleceği, izin ver anında şimdin olayım. saksafondan çalan melodiye kulak versene, en az ruhun kadar hoş çalıyor, devam edelim güzellikler karşısında reverans etmeye. belki de dua etmeyi bırakmalıyızdır belki de hepsi bir inat uğruna verdiğimiz yıllarımızdır. tatmaya kıyamadığımız dudaklardır yeminlerimiz. usulca korktuğumuz ciddiyetlerdir şimdilerimiz. romandan kopmuş satırlar omuzlarından sarkar olmuş, ağırlaşmışsın. geleceği düşünürken geçmiş trenlerini kaçırmışız, şimdiye ise hiç yetişememişiz. ağırlık saksafonu tıkamış, reverans eden dizler kırılmış, dudaklar mühürlenmiş, yeminler ölümsüzleşmiş; gerçekleşmeyecek şeyler uğruna ölmüş zaman şimdi ise hiç şimdi olmamış.