Gün akarak kendini bırakıyor, eprimiş kızıllıklarda tükeniyor. Ne biri çıkıp bana kim olduğumu söyleyebilecek, ne de bir zamanlar var olduğumu bilen olacak. Bilinmeyen dağdan asla öğrenemeyeceğim vadiye indim ve adımlarım, yavaş günbatımında, ormandaki düzlüklerde bırakılmış izlerdi sadece. Bütün sevdiklerim beni karanlıkta unuttu. Son gemiyi duyan bile olmadı. Posta da o mektuptan habersizdi, ki zaten mektubu yazacak kimse yoktu.