beni bir yükmüşüm gibi kuytu köşelerde kalbinden attığını bilmiyor muyum. bir kez yanında yürümedim, gözüne görünmedim senin. ağlamadım yüzüne, ardından ses etmedim. bilmiyor muyum neden yaptığını, öyle mi sanıyorsun? ben anlamam mı o kadarından? biliyor musun ben biraz deliyimdir ama salak değilimdir ve biliyorum sen beni sevmediğin gibi benim seni sevmemi bile istemedin. ne olsun isterdin? öleyim yok mu olayım? ne ağırmış omzuna benim anılmayan adım. belli varlığımla bükülmüş belin ama artık üryansın ve dimdik. parmaklarım göğüs kafesini yarar kalbini arardı ya hani bir vakitler ama bulamazdı bulsa uzanıp dokunamazdı. bir çuval unun içinde kötü bir kurttu sanki benim varlığım. öfkeyi söküp almak o kadar zor değilmiş dimi. şimdi de ben senin gibi çıplağım, korkağım ve kötüyüm. keşke senin de kırılsa kalbin demeyi isterdim ama hakkın olan bu değil. iyisin, güzelsin. peki ben ne olayım istersin, hiç mi olayım? durup senden af mı dileneyim bir vakitler için. oysa geçti çok küçüktük. geçti hataydı hepsi. çocuktuk duyuyor musun şu dediklerimi. bir yanlışlık vardı bu işte o yanlış da bendim tabii. neyseki senin de doğruların bir boka yaramıyor artık.