.

iyiki doğmuşu... yapamıyorum afjsnsjx

-I don't love myself.
          -It's okay, I love you enough for both of us

  "Hüznün olmadığı yerde ciğerini yakan ölüm isteği de olmazdı.  Bu yüzden tüm hayatım boyunca ölüm isteğini tatmıştım. Zifire batmış karanlık yanım, çığlıklarını art arda atıyor, uzun tırnaklarını gözyaşlarıma geçirip onları intihara zorluyordu.  Direnç kazanmıştı vücudum. Ağladığım anları zihnimden kazımak, söküp atmak istiyordum. Ama yolun aydınlık bir sonu yoktu. Bütün yollar zifirin isteğinin gerçekleşmesi üzerine kurulmuştu. Bedenim, zihnim yorgundu. O yüzden bu gece,  biraz da onun için, bu uçurumun kenarındaydım. Buram buram yenilgi kokusu sarmıştı deniz kokusunu.  ... 
            Bir kez daha nefret ettim kendimden. 
            Bu son nefret edişimdi. "
                                                         ~e

"Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üstünde göklerde yükselmeye layıksın." Mustafa Kemal Atatürk. 
          
          10 yaşında bir kız çocuğu. Annesinin gözleri önünde öldürülüşünü izliyor. Boğazından akan kanı ve ANNESİNİN "Ölmek istemiyorum!" feryadına şahit oluyor. Hayatı boyunca o anı unutmayacak.  Hiçbir psikolog da tedavi edemeyecek üstelik. En kötüsü de ne biliyor musunuz? Annesini her düşlemeye kalktığında aklına hep o son kare gelecek. "ANNE NE OLUR ÖLME!!" 
          
          Siz erkeklerin kadınların sahibi değilsiniz.  Kadını bir mal, bir eşya vasfında tutamazsınız. Özellikle KENDİ İRADESİYLE sizi İSTEMEYEN bir kadını. Öyle ki kendinize ait olduğu iddiasıyla canice öldürmeyi NORMALLEŞTİRECEK kadar haysiyetsiz ve şerefsiz olabiliyorsunuz. Arkada bırakılan hasarı ne paklar, ha? Bir kadının ÖLÜMÜNE yol açtığın gibi bir kız çocuğunun hayallerini, çocukluğunu, kalbini ve bundan sonraki hayatını ne kurtarır söyle?! Ama davada kravat takınca ve şöyle afilli bir ceket giyince nasıl olsa ceza indirimi ve iyi hal indirimi alırsınız. Çünkü bizim ülkede adalet reklam arası. 
          
          Neden yüzlerce ülke arasında kadın cinayetleri arasında birinciyiz? Neden, söyleyeyim mi? Şu cümleler damağımıza dilimize öyle yapışmış ki, söküp atsak izi kalacak. Siyaset yapmayacağım, kayıt altındaki verileri sunuyorum bilginize. 
          
          -"Kadına şiddet abartılıyor. " Tayip Erdoğan, son 7 yılda %40 artan kadın cinayetleri halkında. 
          
          
          -"Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masum." Ayhan Sefer Üstün, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı. 
          
          -"O saatte ne işi varmış dışarıda? " 
          
          -"İstekliymiş, çığlık atmamış " 
          
          -"O da giymeseymiş o şortu." 
          
          -"Kocan o, alttan al biraz." 
          
          -"Erkek o, yapar." 
          
          -"Kadın o, yapamaz." 
          
          Bunlar ve daha fazlası, sökülüp atılana kadar, hiçbir ilerleme kaydedemeyiz. DAHA KAÇ KADININ ÖLMESİ GEREKİYOR? DAHA KAÇ GÖZYAŞININ DÖKÜLMESİ GEREKİYOR ANLAMAK İÇİN? 
          
          SUSMAYIN. 
          
          ÇÜNKÜ BİZ, SUSMAYACAĞIZ!!! 
           #ÖLMEKİSTEMİYORUZ

Tüm hayat bir soluk alıp verme kısalığındayken, neden bu gözyaşları? Sil onları, bir kavanozda biriktir ve umutsuzluklar denizinde sonsuzluğa uğurla. Onlar çok değerli. Gülümse, için sıcacık olsun. Kahkahalarını doyasıya yaşa, ölümsüzleştir onları. Sevildiğini bil, sen de sev. Hiçbir zaman her şeyini kaybetmedin. Sen vardın, sen varsın ve sen olacaksın. Herkes gidecek, kimse kalıcı değil ki. Sen sana yetersin. Aynaya bak, sil o gözyaşlarını ve gülümse. Sonra söz ver kendine:
          
          "Bu dünyaya ağlayarak geldim. Her şeye inat, gülerek gideceğim. "

Dünya'da ölüm diye bir gerçek varken, sevdiğiniz kişinin hala nefes aldığına dua edin, akşam annenizin kapınızı açmasına şükredin. Bir silkelenin, kendinize gelin. Sevin. Severken incitmeyin, kibir yapıp gitmesine izin vermeyin. Gün geşir, öyle bir kayıp gider ki avuçlarınızdan, felleğiniz şaşar, dünyanız durur. Derler ki, hayat devam ediyor. Ama öyle kolay olmaz. Önce gülüşünüz kaybolur, sonra neşeniz. Siz siz olun şu hayatta hiçbir şey için karalar bağlamayın. Özlemekten ciğeriniz solmadan soluğu yanında alın, sarılın... Teni hala sıcakken sarılın.