Artık sabahları kahvaltı yapmayı bıraktım. Aslında kahvaltı yapmayı ne zaman bıraktığımı hatırlamıyorum. Bir gün uyandım, elim çay yerine sigaraya gidince anladım. Esasen, bir anda oldu bile diyebilirim buna. Sabahların benim için bir önemi kalmadığını, yaşama hevesimi kaybettiğimden olsa gerek biraz geç anladım. Geceleri uyuyamıyorum, eskisi gibi başım yastığa oturmuyor artık. Artık 16'ımdan beri savaştığım şeylere kılıcımı çekemiyorum. Gardım hemen iniyor. Eskisi gibi olmadığımı son zamanlarda farkeder oldum. Kahveyi en acı haliyle severdim, kahveyi ağzıma bile değdiremiyorum. Ne bileyim en basitinden uykusuz kalamazdım, şimdi uyku uyumasam sızana fark etmiyorum bile. Ekşi severdim ben en çok, tuzlayıp limon yemeyi, yiyemiyorum. Elim yanlışlıkla kesildiğinde acı bile hissetmezdim, şimdi oturup ağlar oldum. Sıcağı severdim, fazla sıcakta bunalır oldum. Sarılmayı severdim, sarılacak kimsem olmadığından ondan da soğudum.
Şimdilerde tek istediğim, elime çayımı, sigaramı alıp, sabaha kadar pencenin önüne tünemek. Kimse halimi hatrımı sormasın, bana ilişmesin istiyorum. Kimse benden bir şey istemesin, fedarlıklar talep etmesin, anlayış beklemesin istiyorum.
Çok şey mi istiyorum?