rosesandh

“Bütün iyi kitapların sonunda
          	bütün gündüzlerin,
          	bütün gecelerin sonunda
          	meltemi senden esen
          	soluğu sende olan,
          	yeni bir başlangıç vardır…”

rosesandh

Ama bunu yaptı bir kere. Ben bir aşk ilişkisi kurdum ve bu ilişki sonunda yargılandım, bu ilişkiyi sürdürmeye layık olmadığım sonucuna varıldı. Bu başarısızlık karşısında, bir aşığın dayanılmaz acıları ya da gene son derece ağır itibar kaybı tam anlamıyla bir hiç kalır.

rosesandh

En beylik, en umutsuz anlamıyla bir enayiyim ben. Nasıl yaşayacağını bilemeyen, ahlaki olgunluğa ulaşmamış,kendini bir şey sanan,intihar düşüncesinden bir şeyler uman, ama bunu gerçekleştiremeyen bir adam.

rosesandh

Yatağımız olacak ,hafif kokuyla dolu, 
          Divanımız olacak ,bir mezar gibi derin; 
          Bizim için açılmış, en güzel iklimlerin 
          O garip çiçekleri süsleyecek konsolu.
          Son sıcaklıklarını sarfederek hovarda, 
          Birer ulu meşale olacak kalplerimiz; 
          Çifte ışıklarından gidip gelecek bir iz 
          İkimizin ruhunda, o ikiz aynalarda.
          Pembe, lahuti mavi bir akşam saatinde, 
          Veda'la dolu, uzun bir hıçkırık halinde 
          Yanacak aramızda bir tek şimşeğin feri; 
          Nihayet kapıları biraz aralayarak, 
          Sadık ve şen bir melek gelip uyandıracak 
          Buğulu aynaları ve ölmüş alevleri

rosesandh

Bir şey sona ermek üzere. Oturmuş sigaranı tüttürürken, içini kemiren, seni tedirgin eden bir şey olduğunu seziyorsun. Gündelik hayatın dertleri mi seni korkutan? Hayır. Seni korkutan içindeki boşluk. Ben hiçbir zaman dünyayı umursamadan hayatın tadını çıkarabilen rahat bir insan olamadım. Şu dünyada henüz değerini kaybetmeyen çok az şeye karşı anlayışsız, duyarsız ve duygusuz olan insanların bulunması beni neredeyse çıldırtacaktı. Bundan böyle kendi içimde bir çıkış noktası aramanın boşuna olacağı duygusuydu bu karmaşık duruma ilk tepkim. Birtakım şeylerden düzenli ve inançlı olarak vazgeçen insan, hayatını işte bu vazgeçtiği şeyler üstüne kurar. Gözü yalnız bunları görür. Yaşadığım farkındalık şuydu: İntiharı düşünen bir insan için en kötü şey kendisini öldürmesi değil, bunu düşünüp yapmamasıdır. İntihar düşüncesine -bir alışkanlık haline gelen intihar düşüncesine- yol açan manevi çöküntü kadar aşağılık bir şey yoktur. Sorumluluk, vicdan, irade gelişigüzel yüzüp durur bu ölü denizde, sulara gömülse bile rastgele bir akıntıyla yeniden ortaya çıkar. Acını düzenli vuruşları başladı işte yine. Her akşam hava kararırken yüreğim gece oluncaya kadar sıkılıyor. Acının çirkinleştirdiğini, alıklaştırdığını, ezdiğini fark ediyorum. Bir zamanlar dünyayı duymamı, yoklamamı, ona yaklaşmamı sağlayan her duyum sanki kökünden kesilip kangrenleşmiş gibi.

rosesandh

Artık sevmiyorum ya nasıl, nasıl sevmiştim
          Sesim arar rüzgarı ulaşmak için ona
          Ellere yar olur. öpmemden önceki gibi.
          O ses, ışıl ışıl ten ve sonsuz bakışlarla
          Artık sevmiyorum ya severim belki yine
          Ne uzundur unutuş ah ne kısadır sevda
          Böyle gecelerde kollarıma aldım çünkü
          Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca
          Belki bana verdiği son acıdır bu acı
          Belki son şiirdir bu yazdığım şiir ona

rosesandh

Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
          Yazabilirim örneğin; “Gece yıldızla dolu
          ve yıldızlar masmavi titreşiyor uzakta`
          Şarkı söyleyip esiyor gece rüzgârı.
          Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim...
          Sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara
          Buna benzer gecelerde sarıldım kollarımla
          Defalarca öptüm onu sonsuz göğün altında
          Sevdi beni o, ben de onu sevdim bir ara
          O koca, masum gözler sevilmez miydi ama?

rosesandh

Sevgimi unutmak için seyrederim bir tabloyu, bir mermeri,
          Ki ne kadar dalsa ruhum yeniden döner geriye:
          Okurum düşüne düşüne okuduğun şiirleri,
          Senin düşüncen geçerken üzerlerinde bir sıcaklık kalmıştır
          diye