Bölüm 2 : Zırhdelen
"Çocuksun sen, neyin savaşını vereceksin?" diye sordu bu kez.
"İnsan bazen kendisiyle bile savaşabilir, bazı kaderler toptan tüfekten daha çok hasar verebilir." dedim. Zaten bildiğini biliyordum, gözlerinden anlamıştım. Bakışlarımı kaldırıp yeniden gözlerine baktım. "Hem çocuksam ellerinle hapsetmeden de dizginleyebilirsin beni öyle değil mi?"
"Sen savaş nedir bilmezsin." diye tekrarladı. "Hem bazen bir çocuğu sobaya dokunup da eli yanmasın diye dizginlersin."
Gözümden akıp giden yaşa engel olamadım. "Kendi elin yanacak olsa dahi mi?"
"Kendi elin yanacak olsa dahi." dedi yine bir an bile duraksamadan. Kurşun seslerinin ortasında yaşayan adam, bileği kızgın demirle yakılan adam, bir damgayı bir ömür bedeninde taşıyacak olan adam hangi yangından korkardı ki? "Korumak için bazen kurban olmak gerekir."