İşitebiliyor musun? Bu, tabutun içinde çırpınan o vücudun sesi. Hatırlanamayan simalar, bir anda yok olan benizler.. Bu, benim yaşam döngüm. Bu, ben. Ve acı, şimdi iliklerime kadar işleyen zehrin tam içinde, kanıma karışmış vaziyette. Bu, yasal olmayan bir kural mı? Ya da, yaşananların yaktığı genzimin soğuk intikamı mı? 
İnsanlar, daha kazılmamış mezarıma toprak attılar.
İnsanlar, çığlıklarımı duyurmamı engellemek için kahkaha attılar.
İnsanlar, insanlar birer yaratıktan ibaret. İnsanlar, bu kadar bencil mi? Yoksa aradığım o düzen bana fazla mı geliyor?
Görebiliyor musun? Bu, kuyunun dibinde el sallayan o minik kız çocuğu. Sahte tebessümler, yıllarca avutulmuş gözyaşları... Bu, benim var olma öyküm. Bu, ben. Ve huzur, benliğimi son hızla terk ediyor, sessiz haykırışlar kulağımı yoracak seviyede.
Bu, doğanın kanunu mu? Ya da, adını dahi ezberlemediğim günahın can yakan bedeli mi?
İnsanlar, anlamsız konuşmalarını sıralamaya devam ediyorlar.
Ve işe yaramayan saçma fikirlerini...
Sanırım insanlar... İnsanlar hiç değişmeyecek. Gerçekten, bu kadar aptallar mı?
Yoksa bu, benim kendimi avutma yöntemim mi?
Yoksa bu benim, adını koyamadığım hastalığım mı?


Facebook: Rumeysa Güçlü
İnstagram: Rummi14
Snapchat & Twitter kullanmıyorum.
  • JoinedJune 30, 2015




1 Reading List