"İnsan hep küçük ve sıcak olanı sever. Bu yüzden evlerin çoğu büyük değil. Isınması kolay olanı tercih ediyoruz. Renkler daha samimi, daha içten çünkü evin bizi sarıp sarmalamasını, kucaklamasını bekliyoruz." Bilemez gibi büktüm dudaklarımı. "Insanlarda da böyle. Kimse soğuk ve ürkütücü biri-ne sarılmak istemez," dedi sitemle, sanki soğuk ve ürkütücü olanın kendisi olduğunu düşünüyordu. "Halbuki her insanın evi de sıcacık değil dünyada, ne aci...
"Kalbin üşümesi de bir ölüm nedeni," dedim sessizce. "Ev en nihayetinde kalbidir insanın."
"Bir başkasının kalbini de yuva sanabilir insan," dedi Sina.
"Soğuktan donanlar var öyleyse."
"Yine de evini terk etmeyenler var."
"Öleceğini bile bile kalmak mı gerekir?"
Gözlerime baktı. Belki de ilk defa bu kadar uzun, korkmadan, kaçırma-dan karşımdaydı irisleri.
"Öleceğimizi bile bile yaşamıyor muyuz?" diye fısıldadı.
~Kibrit