Soleil.

Maziyi söküp atamıyorum da üzerimden. 

I'm back to 505.

03.00 

Yorgunum ve ağrılar.

Bir yalan ki içinde binlerce gerçek saklı.

Gökyüzü ne zamandır bu kadar acıtır oldu yürekleri?

Zamanı geldiğinde,
          Gökyüzünden biçimsiz çığlıklar düşecek.
          Bir zamanlar hayalleri olan,
          Bir takım adamların ve kadınların
          Zift tüküren, is soluyan
          Bu kara sisin içinde kaybolmuş rengarenk ruhların
          Ve hacimsiz bir karanlığın içinde 
          Tanrılarına ulaşamadan sesleri kısılmış 
          Binlerce yıldır küfreden,
          Küf tutmuş ağızların çığlıkları.

https://open.spotify.com/track/0bMu4laQO6s8SKNC1g3sLu?si=shT1YqZjTPiXnUP511IwpQ

Hangi yılın hangi günüydü unuttum. Seninle birlikte otobüste dondurma yiyorduk, sen dudaklarıma bulaşan dondurmayı temizliyordun. Bir kadın geldi, sordu bana. 
          "Sende annen yaşlanınca ona bak, tamam mı?"

Yağmur kokunu getirdi.