Sevemedim on sekizi. En güzeli, en kıymetlisiydi on yedi. Hangi yaşım olursa olsun hep özel kalacak benim için, on yedi başka bambaşka bir yaş. Hüzün ve mutluluğu hissetmenin en dolu yılı. Olgunluğu hissetmenin yaşı bir bakıma.
Bedenim 18
Ruhum 17 şimdi.
Güzel günlerim oldu olmadı değil ama kalıcı güzellikler olmadı hiç.
Mutluluğunun doruğunda dans etmedim, sevinç çığlıkları yırtmadı boğazımı da.
Ama birgün o dorukta dansta edeceğim, sevinç çığlıklarından boğazım yırtılana kadar da bağıracağım.
Umut benim en sevdiğim çiçek. Bazen solup yapraklarından ayrılsada yeniden açar ilk günkü güzelliğiyle. Benim dünyam çiçeklerle doludur. Bir çiçek solsa diğer çiçek açar...
Şimdi sarılma vakti, sıkı sıkıya sarılma vakti. Gücümüz birbirimizden doğacak. İnancımız demir gibi, kör düğüm gibi olduktan sonra ayrılma diye bir kavram olmayacak dünyamızda.
Şimdi... sarıl bana.
- JoinedJune 19, 2015
Sign up to join the largest storytelling community
or