“bugün öptüğün kedi dün ölü mü bulunmuş, yoksa o kedi ben miyimmiş. buna inanıyor musun. bugün öperken dün öldürmüş müsün beni, buna inan. illa bir şeye inanmayacaksan bana inanma. başlıksız şiirlere inan. kokusuz çiçeklere inan, en çok da kaktüse. inan işte kaybetme bu hissini. inanamamak hayatını bitirecek. inanamamak güvensizliği doğuracak. güvensizlik nefreti çocuğu gibi sevecek, seni çocuğum gibi seveceğim. ama sen hep inan. ben senin yerine de dün ölü bulundum."