geçirdiğim en iyi doğum günümdü. şansımıza okuldaki yemek efsaneydi, yerken kaliteli sohbetler yaptık. musa hepimizi zorbaladı, zeynep ondan ilişki tavsiyeleri aldı ve tuğba tavuk bagetimi daha rahat yemem için tek tek ayıkladı. arkadaşımın ilgisini çeken çocuğun ismi recep tayyip çıktı ve anında çocuğu banladık. çıkışta bizim mekana gittik ve sakız kağıdından kalpler yaptım. doğum günü pastam geldi ve tadı efsaneydi. laf arasında ihtiyacım var dediğim şeyi hediye aldıkları için biraz gözyaşı dökmüş olabilirim. tuğba ve zeynep bana hiç çıkarma kolyesi almış. yusuf'un önerdiği gibi mavi italyan soda içtim ve çok da beğenmedim. birkaç el uno oynayıp karaokeye gittik. aşısı eğlenceliydi ve üst kata çıkarken kafamı duvara vurdum. çalışan oğlan yavşak gülümsemesi yapmada bayağı başarılıydı. sonra terminale kadar yürüdük ve ellerim çok üşüdü. otobüste ilk dinlediğim şarkı göksel - gittiğinde'ydi. abim aradı ve dünya kadınlar gününü kutlayıp ekran karşısında dans etti. onu çok özledim. bir de anneme sarılmak istiyorum. odaya geldiğimde hiçbir oda arkadaşım ortalıkta yoktu. beş dakika sonra fırlama gelip yangın merdiveninde sigara içeceğini söyledi. inanmıştım. ve ondan üç beş dakika sonra da içeri ellerinde pasta ile girdiler. mumlar kalpliydi ve üflerken aynı dileği diledim. sonra klasik her gece olduğu gibi film izledik. filme puanım dört çünkü hiç güzel değildi. her gün saçma sapan film izlemeye bayılıyoruz. mısra beni öptü ve uyumak için uzandım. şimdi biraz tavanı seyredip hayal kuracağım. sizi seviyorum. eşekler.
