Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman
Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman
Şimdi onu nasıl inandırabilirim bütün bu süreyi onunla birlikte yaşadığıma? Onu unutmuş gibi yaşarken onu düşündüğüme? Anlamaz, görünüşe kapılır, anlamaz.
seninle karşılaşmak istiyordum, senin peşindeydim, hasretinle boşa geçen onca yıldan sonra beni nihayet tanımanı istiyordum, senin tarafından dikkate alınmak, senin tarafından sevilmek istiyordum.
Sana bakarken uzun bir yoldan eve dönmüşüm gibi hissettim bir süre. Yol yorucu ama sen çok güzeldin. Ellerini ellerime bir çiçeğin ötekine râmı gibi tutuşturdun. Kalabalıktım ve kimsesizdim senden önce. Avucumun içine alınca yüzünü dünyanın tüm harikaları sırtını döndü güzelliğe.
Seni böyle seversem asarlar beni
Bir deniz fenerinin söndüğünü görürsün
Evlerine kapanır gemiler
Sis basar bütün limanları
Seni böyle sevdiğimi bilseler
Asarlar beni
Yokluğunu anlatırlar önce bir güzel
Dudaklarım çatlayınca susuzluğuna
Sabah beş buçukta ipe çekerler
Seni böyle sevdiğimi bilemezler
Bilseler de bilemezler
Ay batar
Gün doğar
Yer oynar yerinden
Duyamazlar..