Handanoz

Evinizin oraya geldim. Gizli gizli izledim çıkmadın. Kardeşin çıktı bahçe kapısından;bir an heyecanlandım sensin sandım. Bekledim bekledim açıktan gözledim yolunu.Dilenci bir kadın geçiyordu sokağınızdan. Çocuğuna dondurma alsın diye bir şeyler verdim. Bana dualar ediyordu Allah gönlünden geçeni sana nasip etsin diyordu. Amin dedim kabul olsun diye.. Olmadı. Sen çıkmadın. Sonra bir komşunuz geldi yanıma. "Kızım neyi bekliyorsun burda "diye sordu. Telaşla araba bekliyorum dedim sevdiğimi diyemedim. Bana dikkat etmem gerektiğini devrin kötü olduğunu namusa gelen lekenin temizlenemeyeceği gibi nasihatler verdi. Daha fazla duramadım git diyordu komşunuz çünkü. Baktım son bir kez öylece senin evinin yoluna: yaprak bile titremedi. Bir boşlukta yüzer gibi ilerledim sokakları geçtim arabalar geçiyor korna sesleri bir anlığına beni kendime getiriyordu. Yürüdüm yürüdüm. Telefonum çaldı annem arıyordu.Beynim bulanıyordu açtım. Kafamdaki sis hafif aralandı sesini duydum :"Kızım vardın mı kütüphaneye. İyi ders çalışılıyor mu? " Evet anne dedim aceleyle. Tamam tamam deyip kapatp ilerledim kütüphanenin kapısına. Ders çalışacaktım güya bu kafayla. Kanım titrek titrek dolaşıyordu bedenimde. Beynim zonkluyor gözlerim doluyor ama taşamıyordu tutuklu kalmıştım. Utanç ellerimin içinde bir uyuşukluk olup sözlerimi hatırlatıyordu bana. Utanç .. Korku.. Aşk.. Köşeye sıkıştırılmıştım bu üçlüyle. Aşk da korkuyordu nefret ediyordu benden sana kötü davrandığım için. Kalbimden bedenime ekşili bir acı pompalanıyor içimdeki Aşk susuyordu. Konuş dedim aşka konuş yapacak bir şeyler vardır elbette düşün düşün.. Sonra gerçek dünyaya döndüm düşüncelerimden sıyrılarak. Seni aramalıydım seni bulmalıydım. Topladım kitaplarımı çantamı. Mezarlığın yanından geçip çarşıya doğru yürüdüm.Seni aradım dükkanlarda sokaklarda.Kızgın güneşin altında gezen bir hayalettim şimdi.Aradım aradım kayboldm sensiz kalabalıkta.Görüntüler  kararırken oturdum bir duvar  kenarına.Haykırmak  istedim  "Ben Serhat'sız yaşayamam."