serifemolla

Bulutun biriyle konuştum geçenlerde, "çok mu şişmanım?"dedi üzgünce." Hayır değilsin,sen çok hafifsin."dedim. "Hayır."dedi. "Gökyüzünde o kadar çok yer kaplıyormuşum ki, bazen güneşin yeryüzünü ısıtmasını engelliyormuşum. Ben gereksizin tekiyim!"
          	
          	Oysa nerden bilebilirdi güneş,
          	kalbini kırdığı bulut ortadan kaybolsa yeryüzünü ısırmak yerine kasıp kavuracağını.

serifemolla

Bulutun biriyle konuştum geçenlerde, "çok mu şişmanım?"dedi üzgünce." Hayır değilsin,sen çok hafifsin."dedim. "Hayır."dedi. "Gökyüzünde o kadar çok yer kaplıyormuşum ki, bazen güneşin yeryüzünü ısıtmasını engelliyormuşum. Ben gereksizin tekiyim!"
          
          Oysa nerden bilebilirdi güneş,
          kalbini kırdığı bulut ortadan kaybolsa yeryüzünü ısırmak yerine kasıp kavuracağını.

serifemolla

Güzel bir günün,üzücü sabahında doğdu kadın. Kimse ona öğretmedi ayakta kalmayı. Hayatın tüm kederini eskitti omuzlarında. Sonra 'onu' gördü kadın. Yitik omuzları yükseldi. Ölüme giden kadın yeniden doğuşa geçti. Ama fazla uzun sürmedi. Ölüm ayrıcalık tanımazdı. Ve kadın öldü. Çünkü yitik acısına eklenen bu kara sevda kör etmişti gözünü. Lal etmişti dudakları. Kalbinin feri sönmüştü. Kadın ölmüştü...