Ellerinden açılmış ıslak bir vapur bu.
Avuçlarında boğulduğum kaçıncı akşamüstüm.
Bu hangi ayaz koynundan uzakta.
Sabahı olmasın bahçelerimin.
Gece şarap, gece sen.
Gelincik şafağında sesin, içimde.
Uçurum gibi sevdan, uçsuz.
İnce kalemle yazılı şiir gibi gözlerin.
Kış değmesin yüreğine.
Aç kalmışım varlığına.
Budanmış ağaç gibi çıplak.
Bahar üşütür olmuş.
Gölgemi vurmuş gece sırtından.
Dört yanım dost yüzlü, kemiksiz.
Bir ince sızıdır aldanışlarım.
Evren kirli.
Şehirler karanfile hasret, bir tutam çiçeksiz.
İnan ki sana gelen her yol güzel.
Çiçekli..
Şu ahvalin, dilimin ince sızısı.
Zülüflerin yürek manzaram.
Ve bir ahiretlik sinmiş içime.
Tut ki şu fani dünyada tek sualim varlığın.
Bir akşamüstü yağmurlu da olsa hava.
Ellerim avuçlarında sıcak hala.
Üşütmesin bu ayazlar seni.
Bahar serptim yürüdüğün yollara.
Garam, ruh-u revanım avuçlarından öperim.