shounraviens

Çocuğum öldü, bizim çocuğumuz - şimdi bu dünyada senden başka sevecek kimsem kalmadı. Fakat sen benim için kimsin ki? Beni asla tanımayan, hiçbir zaman beni fark etmeyen, sanki bir su birikintisiymişim gibi yanımdan öylesine geçip giden, bir taşmışım gibi üzerimden tökezleyerek atlayan, hep, ama hep giden ve beni sonsuz bir bekleyişle baş başa bırakan sen, kimsin ki benim için?

shounraviens

Çocuğum öldü, bizim çocuğumuz - şimdi bu dünyada senden başka sevecek kimsem kalmadı. Fakat sen benim için kimsin ki? Beni asla tanımayan, hiçbir zaman beni fark etmeyen, sanki bir su birikintisiymişim gibi yanımdan öylesine geçip giden, bir taşmışım gibi üzerimden tökezleyerek atlayan, hep, ama hep giden ve beni sonsuz bir bekleyişle baş başa bırakan sen, kimsin ki benim için?

shounraviens

"Keşke kızlarla denklemlerin dilinden konuşabilseydin."
          Uzun bir sessizlik oldu. Sonra gözlerini halkada oluşturdukları çentiğe diken Wylan, "Sadece kızlarla mı?" dedi.
          Jesper sırıtmamak için kendini tuttu. "Hayır. Sadece kızlarla değil." Muhtemelen hepsinin bu gece ölecek olması gerçekten yazıktı. Ardından Saat Kulesi saat on biri vurmaya başladı. Wylan'la göz göze geldi. Süreleri dolmuştu.

shounraviens

"Senin için gelirdim," dedi ve İnej'in ona attığı temkinli bakışları görünce tekrar söyledi. "Senin için gelirdim. Yürüyemeseydim bile sürünerek gelirdim, ne kadar yaralı olursak olalım oradan birlikte savaşarak çıkardık, bıçaklar çekili, ateş ederek. Çünkü biz böyleyiz. Mücadeleyi asla bırakmayız."

shounraviens

Paris. Metro. Tanıma gelmez, bir kez koklandı mı unutulmaz, unutulamaz, özlenir kokusu. Birkaç saniye sonra tren karanlıktan çıkarken biri beni itecek. Karanlık ağza bakıyorum. Çevreye bakmamam gerek. Beni iteni görmemeliyim.

shounraviens

Direniyorum. Olmuyor.
Reply

shounraviens

Tren geldi, bindim. Kimse itmedi beni.
Reply

shounraviens

Bizi en çok üzen kişisel felaketler, içimizden atamayacak kadar güçsüz olduklarımız, kabul etmek istemesek de bizim de içinde rol almış olduklarımızdır. Bu yüzden acı çekmeye devam ederiz- kökenine inmeyi reddettiğimiz için.