İsmi Ante olan bu güzeller güzeli kız, bir kırda genç ve çok yakışıklı bir delikanlı görmüş. Yakışıklı genç, Ante’den habersiz önünde duran büyülü güzellikteki çiçeği koklamış ve öpmüş. Ante bu gence o kadar çok tutulmuş ki hemen yanına gidip tanışmak istemiş fakat giderken onu gözden kaybetmiş.
Kahrolarak yakışıklı gencin dokunduğu çiçeğin yanına gitmiş ve tam da onun çiçeği öptüğü yere dudaklarını dokundurmuş. Gencin dudaklarının sıcaklığını hisseden Ante’nin utançtan yanakları kıpkırmızı olmuş. Bu haliyle daha da büyüleyici bir güzelliğe kavuşan Ante’yi kıskanç krizantem, dudaklarının değdiği yerden Ante’nin tüm kanını çekmiş ve onu öldürmüş. Bir masum buse uğruna canından olan Ante’yi bu krizantemin dibine gömmüşler. Zaman içinde yaptığına çok pişman olan krizantem, her bahar bir sürü çiçek açıp yapraklarını onun üzerine dökmüş.