büyümek bazen çok korkutucu gözükebiliyor ama her geçen gün daha çok bilgileniyor insan.
şahsen ben büyümekten çok korkarım, keşke hep o küçük çocuk kalsam. keşke tek derdim ne oyun oynayacağım olsa ama öyle olmuyor işte, büyüyoruz. büyüdükçe olgunlaşıyor, büyüdükçe karakterimiz oturuyor. bu süreçte birçok hata yapılabilir, hayatınıza birçok insan girip çıkabilir, olası şeyler bunlar. önemli olan hayatınızda sizinle her koşulda beraber olan o insanlar. sizinle büyüyen insanlar; en rezil anınızı, en utanç verici, en mutlu, en üzgün, en sinirli anlarınızda yanınızda olan o insanlar...
bunların yanı sıra sorumluluklar da var tabii, hiçbir şekilde kalamadığımız sorumluluklar. sonra kalp kırıklıkları, hayal kırıklıkları, çöküş, bunalım, depresyon ve niceleri... önemli olan bunları atlatıp ayağa kalkabilmek. ama asıl büyüdüğünüzü anladığınız zaman bu tür şeylerin önemsiz olduğunu anladığınız zamandır. insanların hayatınıza girip çıkabileceğini, kalbinizin milyon parçaya bölünebileceğini, sorumluluklardan kaçış olmayacağını, hayal kırıklıklarının olacağını anladığınız, öğrendiğiniz zaman büyüdüğünüzü fark ediyorsunuz işte.
bugün 18. yaşıma girdim. bilmem olgun muyum ya da gerçekten büyüdüm mü? sanmıyorum, içimdeki o çocuk her zaman kontrolü ele alacağı için kolay kolay büyüyeceğimi düşünmüyorum. ve hayır, bundan şikayetçi değilim, büyüyerek hayal gücümü, duygularımı torpülemek istemiyorum. gerekirse her duyguyu en uç noktada yaşayıp hatalarımdan ders çıkarmak, yeni şeyler öğrenmek istiyorum.
keşke hep dünkü çocuk kalsam.
03.01.24