Hani hepimizin canındna çok sevdiği biri vardır. Bazen bu bir anne, bir sevgili, bir arkadaştır. Hani böyle sarıldığınızda huzur bulduğunuz, kokusunu ezberlediğiniz, asla sizi bırakmayacağını sandığınız bir insan. Dünyadaki milyarlarca insan bir yana onlar bir yanadır. Mümkün olsa onlar yerine ölmek istersiniz. Mümkün olsa hiç gitmesinler istersiniz. Onlar sizin kalplerinizdir. Sizi hayata bağlayan, canınıza can katan bir organdır sizin için. O olmazsa ölürsünüz. Hayır bedensel olarak değil zihinsel olarak. Sizi asıl siz yapan bir şeyler parçalanır o kalp gittiğinde.
Benim artık bir kalbim yok. Bir sürü güzel dostum var ama artık bir kalbim yok. Benim kalbimin üstüne toprak atacaklar yarın. Pompaladığı hastalıklı kanla kirlenen bedeni bembeyaz artık. Bana koca ışıltılar, o ışıltılarla birlikte umutlar sunan o güzel gözlerin üzerinde artık beyaz bir örtü var. Gözleriyle birlikte vücudunu da örten bu beyaz örtüden başka bir şey yok üzerinde. Söylesenize, üşüyor mudur kalbim? Atmayı bıraktı biliyorum ama gitti yeni yurdunda bir yerlede huzurlu mudur?
Kimi zaman sizi ısıtan ve hayata bağlayan o kanın donup kalmasını istersiniz.
Benim kalbimin kanı zehirliydi. İstemeden kendi kendini öldürdü.