sinirhucresi

Fazla ciddiye almayın bu hayatı, nasıl olsa içinden canlı çıkamayasaksınız.

sinirhucresi

Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum?
          Herkes bağırırken şiirler okumak mı?
          Susmak mı sözün bittiği yerde, 
          Kusmak mı sindirebildiklerinizi?
          Apansız uykum kaçıyor kaç gece.
          Bu da mı aleyhime kanıt?
          Sondan saymaya başladım adları, böyle hoşuma gidiyor.
          Beğenmeseler de seviyorum ellerimi, hep olmayacak düşler görüyorum.
          Yenileceğim kavgalara giriyorum durmadan.
          İtiraf ediyorum...
          Silin adımı listenizden, yokum; aslında bir oyun olan kavgalarınızda 
          Ve 

sinirhucresi

 
          Ve 
          Asıl bir kavga olan oyunlarınız da.
          Kirli sevinçlerinize ortak etmeyin beni.
          Gözyaşlarınızı da paylaşmıyorum.
          Yalan övgülerinize ihtiyacım yok.
          Gıyabında kesinleşmiş hükümler verin.
          Bir sürgün nereye sürülebilir?
          Gölgeler kelepceye vurulur mu?
          Çekilin, yürümediginiz yolları(mı) kirletmeyin.
          
          

sinirhucresi

Okuduğum kitaplarda kendime benzer bir şeyler aradım, bazı şarkılar da beni anlayacak hisler aradım, kendimi notaya dökecek zamanlamaları bekledim.
          Bazı filmlerin içinde kendi karakterimi aradım, aradığım tek şey kendi yansımamı görmekti. Ama tüm bunlardan habersiz, varoluşumu dikizlerken çok şey yapmışım. 
          Kendi kitabımı yazmışım, kendi şarkımı söylemişim, kendi filmimi çekmişim. Başrol oynamışım.
          -Söylemediler, görmedim, bilmedim.
          Rolünü ezberlemeden sahneye çıkan tiyatrocu gibiyim. Ne anlamı var artık provanın?