sismayazar

Bir gece ansızın sarmıştın belimi, denizin dibine uzanacak kadar güçlü olan kolların beni sarmıştı. Bilmiyordum, düşünmeyi sana bırakıyordum. Hazırlıksız yakaladın sevgilim, beni en savunmasız olduğum yerde; göğüs kafesinde vurdun. Kalbine bir ev  verdin ve  o evi onun üzerine yıkarken hiç tereddüt etmedin. Bir zehir parmakların arasındayken öptün beni, aynı zehir damarlarımdan içeri sızarken bıraktın belimi. Ben nefes almayı bıraktım, sen hız kesmeden devam ettin. Ben gözlerimi kapattım, sen ellerine bakakaldın, katlettiğin aşkın gerçekliğiyle tanıştın. Gözlerim bir daha açılmadı; en azından kendim olarak...

sismayazar

Bir gece ansızın sarmıştın belimi, denizin dibine uzanacak kadar güçlü olan kolların beni sarmıştı. Bilmiyordum, düşünmeyi sana bırakıyordum. Hazırlıksız yakaladın sevgilim, beni en savunmasız olduğum yerde; göğüs kafesinde vurdun. Kalbine bir ev  verdin ve  o evi onun üzerine yıkarken hiç tereddüt etmedin. Bir zehir parmakların arasındayken öptün beni, aynı zehir damarlarımdan içeri sızarken bıraktın belimi. Ben nefes almayı bıraktım, sen hız kesmeden devam ettin. Ben gözlerimi kapattım, sen ellerine bakakaldın, katlettiğin aşkın gerçekliğiyle tanıştın. Gözlerim bir daha açılmadı; en azından kendim olarak...

sismayazar

"Beni seviyordun," dedim gözlerimi kapatarak ve boynundaki elinin titreyerek gevşediğini hissettim, aynı anda belimdeki eli sıkılaştı ve aramızdaki mesafe milimlere indiğinde burnumu burnuna sürttüm. Kesik bir şekilde nefes aldığını hissettim. Bir elimi boynumdaki elinin üzerine koydum ve onu oradan kalbime taşıdım. Gözlerim kapalı olsa da onun da gözlerini kapattığını biliyordum bu yüzden başımı hafifçe yana eğdim. Dudaklarımı yavaşça dudaklarına bastırdım. Birimizin ağladığını hissettim o an ama o olma ihtimali kalbimi öyle bir sıkıştırdı ki gözlerimi açıp bakmaya korktum. 
          
          Ve ben o gece ilk kez biri için korktum.

sismayazar

"Seni hep seviyorum," dedi öpücüklerinin arasından ve o an günlerdir kendime itiraf etmekte zorlandığım cümleyi tek seferde ona itiraf ettim: "Ölümsüz olman için çabalayacak kadar çok seviyorum seni. Bu hissettiklerime aşk diyebilirsin ama eğer daha kapsamlı bir kelime varsa ben o derim. Güneş değil de evren demek gibi, su değil de Deniz. Aşk değil de biz. Çok yoğun hissediyorum, kendi içimde aşktan daha üstün, asil bir taşın uçsuz denizde kaybolması ve denizin o taşı saklamak istemesi gibi; bizim gibi."