Kendimi yazmaktan uzaklaştıralı o kadar zaman oldu ki buraya döndüğümde "hangisini yazsam", "bölümleri nasıl yazıyordum", "kurgu nasıl buluyordum" diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Hayatımda istediğim bazı şeyler olmadı, istediğim noktaya ulaşamadım diye kendimi sevdiğim, yapabildiğim şeylerden de uzaklaştırdım. Sanki o istediklerim olmadığı için kendime bir çeşit ceza verdim ama kaybeden, üzülen, elinde hiçbir şey kalmayan kişi yine ben oldum.
Yazmak beni rahatlatırdı. Karakterlerim beni dünya telaşından, kaygılarımdan çekip alan dostlarımdı. Eskiden mükemmel olmalarına takıntılı olduğum için beğenmediğim hikayelerime ve onları yazan eski halime hayranlık duyuyorum çünkü şimdiki Atlantis onları ve yenilerini yazmaya cesaret ve ilham bulamıyor. Keşke eski halime gidip sarılıp onu destekleyebilsem ve bırakmamasını söylesem.