Slyvia, ilk bakışta sessiz bir yankı gibi. Gözlerinin içinde geçmişe dair bin ağırlık, dudaklarında ise asla tamamlanmamış bir cümle var. İnsanlar onu gördüğünde ürperir biraz; çünkü Sylvia, sıradan bir ismin taşıyıcısı değil. O, bir hissin adı.
Sylvia, kırılgan görünür ama bu, zayıflık değildir. Bu, fazlasıyla hissetmenin bedelidir. Herkes gülerken o düşünür. Herkes konuşurken o susar; çünkü içinde dönen fırtınalarla meşguldür. Kendi sessizliğinde boğulan ama başkalarının sesini duymaktan da vazgeçmeyen biridir.
Soğuktur... ama buz gibi değil. Onun soğukluğu, kendini korumaktan ibarettir. İnsanlar ona yaklaşmak ister, ama kimse dokunamaz. Çünkü Sylvia'nın etrafı görünmeyen camlarla çevrilidir, kırılabilir ama delinemez.
Asidir. Ama bağırarak değil; susarak isyan eder. Kuralları çiğnemez, ama onlara bağlı da kalmaz. Onu çözmek istersin ama her adımda daha da karmaşıklaşır. Sylvia düz bir yazı değildir; o, altı çizili bir satır, gözden kaçan bir dipnot gibidir.
Ve zarif... Evet, sanki bir tablo gibi, dikkatle bakılmadıkça anlaşılmayan bir sanat eseri gibi. Gülüşü nadirdir ama birini yakaladığında zaman durur gibi olur. Sylvia güzelliğini bakışlarında değil, yürürken arkasında bıraktığı havada taşır.
Sylvia bir isim değil. O bir yanılgı, bir soru, bir cevapsız mektup.
- JoinedNovember 27, 2023
Following
Sign up to join the largest storytelling community
or
Yaza kadar ara veriyoruz 'Frame' kitabına :((https://www.wattpad.com/story/365155952View all Conversations