Her şeyin yaratıcısı, Toprağa sakinlik, Havaya yumuşaklık ver... Enkaza kolay ulaşım, Altında kalanlara kuvvet, Üsttekilere ise cesaret ver... Birlik ve beraberlikle, Ülkemize, milletimize kolaylıkla aşmak için güç ver... Katından görünür, görünmez yardımlar ve yardımcılar ver... Mülk senindir!
Her şey senin elindedir! Bizlere selamet ve kurtuluş ver... Senin gücün her şeye yeter!
Dışlandığını anladığında ortamdan sessizce ayrılıp bir köşede onları izlemek, bir çocuğun yaşadığı en ağır şeydir. O köşede onun içinde bir dünya yanar ama utancından belli edemez.
Kendi içimde defalarca kez kendi cenazeme şahit olmak ile, mezarıma toprak atmam bir oldu. Sanki dünyaya yaşamak için gelmiş ama sadece ölüm ile sınanıyormuş gibiyim. Uçurumdan atlasam bile; ruhum ölüme bir kez şahit olup, bedenim yine yaşama itecek kendini. Bileklerimdeki o ince damarları kessem bile; acısı kısa süreli yakacak bedenimi, uzun vadeli harcayarak zihnimi. Adımı ölüm koysam bile; yaşam habire, inadına bana dokunacakmış gibi. Ne yapsam bilmiyorum. Elimi sıcak sobanın içinde mi yaksam, yoksa içimdeki yangında ruhumu mu yaksam; bilmiyorum. Arafta değil de, zihnimde kaybolmuş bir düşünce gibiyim..