soluapelya

was 194.

soluapelya

sen benim her adımımı, her duygumu, her anımı bilirken; ben senin hakkında bildiğim 3-5 bilgi ile sana güvenmeyi tercih ettim. belki de yanlışım burada başlıyordu.
          	  tercihlerim ve kararlarım hep yanlıştı. yanlış olduğunu bilsem de senin için yaptığım tercihler, bir hataydı. 
          	  sen bir hataydın ve biz, biz de bir hataydık. keşke seni andığımda güzel anılar uyansaydı aklımda. keşke seni iyi hatırlasaydım. belki böyle olsaydı unutmam daha kolay olurdu çünkü senin için en iyisini diler ve yoluma devam ederdim. yine de teşekkür ederim, sanırım neden olduğunu tahmin edebilirsin.
Reply

soluapelya

bazen lanetler okuyarak, bazen "olsun be bana bunu da kattı" diye anarak seni yok ettim içimde. bugün fark ettim ki ben seni bu defa hakikaten yok ettim. senden bir parça bırakmadım ki gelme geri. gelsen de kalbime gireme. fark ettim ki artık senden bahsederken sadece biraz gözlerim doluyor, bazen kalbim sızlıyor. hissettiğim tek şey; hayal kırıklığı. seni koruduğum herkesi bana karşı haklı çıkarmanın kırgınlığı. senin için karşıma aldığım onca kişiden sonra adam akıllı bir açıklamaya bile sahip olamayışımın kırgınlığı. ellerimin bomboş oluşunun kırgınlığı. önceden hayatıma giren herkeste seni görür ve sırf bu yüzden insanlardan uzaklaşırdım. ben senden sonra ilk defa birilerine bir şeyler hissetmeyi becerebilir hâle geldim. ilk defa karşımda gördüğüm kişilerde seni görmemeyi öğrendim. bunu ilk defa deneyimledim. ben birinden değer gördüğümü hissedince anladım senin aslında ne kadar değer veremediğini. hata bendeydi, kendine ve hayatına değer vermeyen biri bana da değer veremezdi. ben kendimi sevmedim, seni sevdim. ben herkesten kaçtım sana geldim. herkesi bir kenara atıp seni düşündüm yalnızca. ben sevgisiz yaşadım ama sevmeyi seni sevince öğrendim. sen de yapabilirsin zannettim. ben her konuda sana karşı hep ümit doluydum. ama kendinden ümidi kesmiş birisine ümit dolu bakmak yalnızca bir zaman kaybıymış. yıllar bizim için yalnızca zaman kaybıymış. "onu şu kadar yıldır tanıyorum ve.." derdim önceden senin için, yıllarca tanıdım ama seni hiç tanımadım. hakkında bilmediğim o kadar çok şey vardı ki, bunu sen hayatımdan çıktığında fark ettim. 
Reply

soluapelya

was 194.

soluapelya

sen benim her adımımı, her duygumu, her anımı bilirken; ben senin hakkında bildiğim 3-5 bilgi ile sana güvenmeyi tercih ettim. belki de yanlışım burada başlıyordu.
            tercihlerim ve kararlarım hep yanlıştı. yanlış olduğunu bilsem de senin için yaptığım tercihler, bir hataydı. 
            sen bir hataydın ve biz, biz de bir hataydık. keşke seni andığımda güzel anılar uyansaydı aklımda. keşke seni iyi hatırlasaydım. belki böyle olsaydı unutmam daha kolay olurdu çünkü senin için en iyisini diler ve yoluma devam ederdim. yine de teşekkür ederim, sanırım neden olduğunu tahmin edebilirsin.
Reply

soluapelya

bazen lanetler okuyarak, bazen "olsun be bana bunu da kattı" diye anarak seni yok ettim içimde. bugün fark ettim ki ben seni bu defa hakikaten yok ettim. senden bir parça bırakmadım ki gelme geri. gelsen de kalbime gireme. fark ettim ki artık senden bahsederken sadece biraz gözlerim doluyor, bazen kalbim sızlıyor. hissettiğim tek şey; hayal kırıklığı. seni koruduğum herkesi bana karşı haklı çıkarmanın kırgınlığı. senin için karşıma aldığım onca kişiden sonra adam akıllı bir açıklamaya bile sahip olamayışımın kırgınlığı. ellerimin bomboş oluşunun kırgınlığı. önceden hayatıma giren herkeste seni görür ve sırf bu yüzden insanlardan uzaklaşırdım. ben senden sonra ilk defa birilerine bir şeyler hissetmeyi becerebilir hâle geldim. ilk defa karşımda gördüğüm kişilerde seni görmemeyi öğrendim. bunu ilk defa deneyimledim. ben birinden değer gördüğümü hissedince anladım senin aslında ne kadar değer veremediğini. hata bendeydi, kendine ve hayatına değer vermeyen biri bana da değer veremezdi. ben kendimi sevmedim, seni sevdim. ben herkesten kaçtım sana geldim. herkesi bir kenara atıp seni düşündüm yalnızca. ben sevgisiz yaşadım ama sevmeyi seni sevince öğrendim. sen de yapabilirsin zannettim. ben her konuda sana karşı hep ümit doluydum. ama kendinden ümidi kesmiş birisine ümit dolu bakmak yalnızca bir zaman kaybıymış. yıllar bizim için yalnızca zaman kaybıymış. "onu şu kadar yıldır tanıyorum ve.." derdim önceden senin için, yıllarca tanıdım ama seni hiç tanımadım. hakkında bilmediğim o kadar çok şey vardı ki, bunu sen hayatımdan çıktığında fark ettim. 
Reply

soluapelya

ölüm, ölümsüzlüktür aslında.

soluapelya

 hayat ne garip değil mi? daha dün hakkında hayal kurdukların bir sonraki gün hayatından çıkmış olabiliyor. kavga edebiliyorsunuz, uzaklaşabiliyorsunuz. daha da kötüsü hayal kurduğumuz o kişi, ölebiliyor. ölüm. ne garip şey ki böyle. ne kadar ani geliyor? arkanda bıraktığın onca insan, senin için üzülüyor. bazıları öldüğün için seviniyor. bazıları için tek bir haber, hatta dedikodu sebebi. bazıları için ise, yerle yeksan oluş. işte o bazıları, hayatta tattıkları o ölümle bir kez daha karşılaşıyorlar yaşamın acımasızlığı ile. ölüm burnumuzun ucu kadar yakın fakat bizler bunu unutup ne kadar çok plan yapıyoruz ki böyle? yıllar geçiyor, hayattan insanlar bir bir gidiyor.
Reply

soluapelya

2505 – C.

soluapelya

On seneden beri belki boşuna yere herkesten kaçmışım, insanlara inanmamakta haksızlık etmişim. Aramış olsaydım, belki senin gibi birini bulabilirdim. Her şeyi o zaman öğrenmiş olsaydım, belki zamanla alışır, seni başkalarında bulmaya gayret ederdim. Ama bundan sonra her şey bitti. Asıl büyük ve affedilmez haksızlığı sana karşı yaptıktan sonra, hiçbir şeyi düzeltmek istemiyorum. Senin hakkında verdiğim yanlış bir hükme dayanarak bütün insanları suçlu tuttum; onlardan kaçtım. Bugün hakikati anlıyorum; fakat nefsimi ebedî bir yalnızlığa mahkûm etmeye mecburum. Hayat ancak bir kere oynanan bir kumardır, ben onu kaybettim. İkinci defa oynayamam. Artık benim için eskisinden beter bir hayat başlayacak.
Reply

soluapelya

Senelerden beri hiç kimseye bir tek kelime söylemedim. Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir? Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?
Reply