Leyl

Herkese mutlu yıllar.

Ben isterdim ki, beraber yıldızların altında uyuyalım. Sıcaklığın ısıtsın bedenimi. Nefesin okşasın yüzümü... 

Mon âme t'appertient.

Özlüyorum seni bu ara, merak ediyorum, hiç mi gelmiyorum aklına? 

Saatlerce oturdum, saatlerce düşündüm, sayısız sigaralar söndürdüm önümdeki küllükte zerre geçmedi içimdeki acı. Önümdeki jiletleri izledim, bileğimde kanlar gördüm, boşluğu izledim, aşağıda bedenimi gördüm saatlerce konuştum susturamadım ben. Ne yaparsam yapayım o benliğim susmadı. Çıkabildiğim kadar yükseğe çıktım, yere düştüm, dizlerim yara aldı, ama canı acıyan dizlerim değil düşlerimdi. Oturdum oraya, hep yaptığım gibi, hep oturduğum yerde senle konuştum. Sana kızdım, sana küstüm, sana sarıldım, sana ağladım... Tüm bunları sensiz yaptım. Sensiz seni sevdim, sensiz yaralar aldım, sensiz ruhum hasta oldu, sensiz hastanelere düştüm. Hepsini sensiz yaptım. Sen bunun acısını bilmiyorsun. 

Uzun zamandır sadece zaman geçsin diye yaşıyorum. 

Ben kötüydüm ve sen yoktun, ben yok oluyordum ve sen yoktun, ben her saniye acı içinde kıvranıyordum ve sen yine yoktun. Sen hiç olmadın. Ben her şeyi affedebilirim ama olmayışını affedemiyorum. 

Yaktığım sigaraların sonu gelmiyor.

O gece içimden bir cenaze kalktı. Ne mezarım kazıldı, ne de cenazeme sahip çıkan birisi vardı. 

Bir dilek tut şimdi. Gözlerini kapat ama seni sevdiğimi hiç aklından çıkarma. Aç gözlerini yavaşça, farzet önünde bir demet papatya. Başla yapraklarını koparmaya seviyor, sevmiyor... Seviyor diyen yaprakları kendine sakla, sevmiyor diyenleri bana yolla... Onlara seni nasıl sevdiğimi anlatayım da bilmeden konuşmasınlar bir daha.