Şimdi konuşmuyorum, seneler sorna da konuşmayacağım. Hiçbir zaman karşılarına geçip intikam almayacağım. Düştüklerinde iyi olmuş bile demeyeceğim. Hatta biraz üzüleceğim. Bunun için kendime kızacağım. Ama asla konuşmayacağım. Benim kelimelerim sesimden kırılıp kimseye çarpmayacak. Keşke bunun anlamını biraz bilseydiniz.
Yorgunluğun ağır hüznüyle dinlerdim yağmurun sesini
Sokaklarda çığlık çığlığa koşardım
Sessizdim en az gökgürültüsü kadar
Ve hiç ağlamazdım siyah gecelerde
Kuşlar gelirdi bazen pencereme
Ekmek verirdim
Ötüp ötüp giderlerdi.
Bir şey vardı aramızda bizim,
Suskunluğun tam ortasındaydık
Ve hiç konuşmazdık şarkımızı dinlerken
Ağlardık bazen
Bazende uçarcasına koşardık yolların ortasında
Özgürdük kuşlar gibi
Ve birer yalancıydık en az dünya kadar.
Bir şey vardı aramızda bizim,
Sonbahar gibiydik ikimizde
Yazın ferahlığından çıkıp
Önümüzde nasıl bir kış olduğunu bilmeden geldik bu güne
Belki fazla kar düşmedi bizim buralara
Belki çok fazla yağmur yağmadı ama
Uzak gözler gönülleride geride bırakmıştı
Sen belli etmiyordun ama
Bir şey vardı aramızda bizim.
Suskunluğun bedelini ödüyoruz şimdi ikimizde
Bazen diyorum ki bir daha hiç konuşmayacağım
Bir daha hiç seni düşünmeyeceğim
Ama olmuyor be yosun gözlü
Dakikalarım sensiz geçmiyor
Saatim sürekli seni sen geçiyor
Şarkılar hep seni söylüyor
Şiirlerin hepsi sanki sana yazılmış seni okuyor.
Sen ne düşünüyorsun bilmiyorum ama
Bir şey vardı aramızda bizim.
Bak Züleyha ben artık kanat çırpmaktan yoruldum. Senin de yardım etmen lazım yoksa aşkımız ölecek.
Züleyha... artık seninde yaralarını öpmem gerekiyor yoksa vücudum sensizlikten ölecek.
Az önce balkona çıktım, hava soğuk dudaklarımda sigara. İnanır mısın Salih, sigara mı yanıyor ben mi yanıyor bilemedim. Ateşler içinde yanıyormuş gibi hissettim, ağlamak istedim bağıra bağıra ama sesim çıkmadı. Benim sesim hiç çıkmadı ki zaten.
Bana çok şey oldu Salih. Öyle karşına geçip tek nefeste anlatılacak şeylerden bahsetmiyorum. Bana çok şey oldu ve ben bana bunlar olurken yanımda hiç kimseyi bulamadım.
Ben sana da yetemedim Salih, gözlerim dolu dolu bakmamayı bilemedim.