souldebris

attığımda o oku , ben atmadım sen attın 

souldebris

içimde acır bir şey , bu göğsüme ne kattın?
Reply

souldebris

sabah sokağın ortasında ezilmiş bir gül görünce aklıma geldin , sâhi ne çok severdin gülleri. senin için anneannemin bahçesinde ki bütün gülleri koparmıştım da akşama kadar eve gitmeye korkmuştum. iki gün konuşmadı benimle sonra bir gece gelip gülleri kime götürdüğümü sordu , uzun uzun seni anlattım. hiçbir şey sormadı , günah demedi , yapamazsın demedi , çocuksun demedi. gülümsedi. ellerini anlattım , kirpiklerinin nasıl göğsüme battığını anlattım. anladı o , anlamayan herkes adına anladı. erkenden kapınızın önüne gelir uyanana kadar kaldırımda otururdum. karıncalarla oynardık. nereye gideceklerini tahmin edip bilmem kaç saatte gidecekleri yere iki dakika da götürürdük. annen su dökmüştü de hepsini öldürmüştü. ne çok ağlamıştın. ne çok ağlamıştım. sonra bir sabah zorla saçlarını kesmişti baban , o zaman da çok ağlamıştık. ben hâlâ uzatmıyorum saçlarımı. hâlâ üç numara , seninkiler gibi. oynuyor musun karıncalarla eskisi gibi? bilmiyorum. güllerin dikenleri kanatıyor mu parmaklarını? bilmiyorum. sokaktaki bütün kedileri kovalardık. hâlâ seviyor musun sokak kedilerini? bilmiyorum. boyun da uzamıştır şimdi , ne kadar kabul etmesen de iki parmak kısaydın benden. belki beni bile geçmişsindir , belki benden de geçmişsindir.

souldebris

zaman hızla geçiyor oysa dudaklarından alıp içtiğim sigara hâlâ boğazımı yakıyor , gözlerim hâlâ eskisi gibi ıslanıyor. parmaklarımda hiç bilmediğim bir bitkinin kokusu sinmiş , hâlâ alıyorum kokusunu. çok istesem de gidemiyorum mezarlıklara ve hâlâ sezen'den kalma satırlar dönüyor aklımda. 
          uzanıp tutuver elimi bir gün 
          utanır diyemem ne olur geri dön.

souldebris

yahudiler çocuklarını toprağa verince mezar taşlarına ince bir çiçek deseni çizerlermiş. o çiçek mezarın hem çocuk olduğunu hem de yaşayamadığını gösterir. filizlenip çiçekleri açamadan koparılıp bir kez bile bahar görmediğini ifade eder. benim kardeşim de çiçek gibiydi. beş yaşındaydı geceye sardığımızda , yedi yaşındaydım geceye sarılanları izlediğimde. hiç gitmedim mezarına , hiç gidemedim. ne çok isterdim mezar taşına çiçek çizebilmeyi , onun yanına uzanabilmeyi çok isterdim , onun yerine uzanabilmeyi çok isterdim.