spacentrus

nefesim kesik kesik füsun. gözlerim de yaşıyor gibi bakmıyormuş. titriyormuşum, titresem ben bilmez miyim füsun? ellerim soğukmuş, göz altlarım mor. böyle yaşanılmazmış. füsun, nasıl yaşıyorum görüyorsun değil mi? ruhumu mezarlıktan bir ağaca astım bu gece. acımı göğüs kafesime hapsetmiştim, geçen gecede göğüs kafesimin patladığına şahit oldum, her taraf kan revan. omuzlarımda tabutumu taşıyorum diye kendime acımasızmışım. görüyorsun değil mi füsun, delice etrafa püskürüp duruyorum, günün sonunda ölen tek bir kişi var. bilmiyorsun füsun, sandığın gibi değilim. sandığından daha bitik, sandığından daha acımasız oldum kendime. bitmeli füsun, artık devam edemiyorum ben, bitir füsun. bitsin.

sesiniversesime

füsun, onu bana geri getir 
Reply

sesiniversesime

o gece bitmesin diye çok yalvarmıştım füsun. sabah, yüzüne güneşin değdiğini hissetmişsindir umarım diyerek uyandırmıştım onu. aslında uyandıramamışım. umutları gibi kesmiş bileklerini. güneş tenine değmiş fakat hissedememiş. füsun, onun bu savaştan yenik çıkmasına neden izin verdin? o varken karnımda uçuşan kelebeklerin zarifliğinde sen de kaybolmadın mı? neden umutsuz bıraktın onu füsun? sevdiklerimizi toprağa hapsedeceğimizi ne diye en sevdiğimden başlayarak öğrettin füsun?  kabuk tutmaz bir yarasın füsun, kabuk tutmaz bir yara.
Reply

spacentrus

nefesim kesik kesik füsun. gözlerim de yaşıyor gibi bakmıyormuş. titriyormuşum, titresem ben bilmez miyim füsun? ellerim soğukmuş, göz altlarım mor. böyle yaşanılmazmış. füsun, nasıl yaşıyorum görüyorsun değil mi? ruhumu mezarlıktan bir ağaca astım bu gece. acımı göğüs kafesime hapsetmiştim, geçen gecede göğüs kafesimin patladığına şahit oldum, her taraf kan revan. omuzlarımda tabutumu taşıyorum diye kendime acımasızmışım. görüyorsun değil mi füsun, delice etrafa püskürüp duruyorum, günün sonunda ölen tek bir kişi var. bilmiyorsun füsun, sandığın gibi değilim. sandığından daha bitik, sandığından daha acımasız oldum kendime. bitmeli füsun, artık devam edemiyorum ben, bitir füsun. bitsin.

sesiniversesime

füsun, onu bana geri getir 
Reply

sesiniversesime

o gece bitmesin diye çok yalvarmıştım füsun. sabah, yüzüne güneşin değdiğini hissetmişsindir umarım diyerek uyandırmıştım onu. aslında uyandıramamışım. umutları gibi kesmiş bileklerini. güneş tenine değmiş fakat hissedememiş. füsun, onun bu savaştan yenik çıkmasına neden izin verdin? o varken karnımda uçuşan kelebeklerin zarifliğinde sen de kaybolmadın mı? neden umutsuz bıraktın onu füsun? sevdiklerimizi toprağa hapsedeceğimizi ne diye en sevdiğimden başlayarak öğrettin füsun?  kabuk tutmaz bir yarasın füsun, kabuk tutmaz bir yara.
Reply

spacentrus

“Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.”