Misa:3❗️🍓

"What would mom think?"

Başarı hırsı yaşamış her çocuk bilir ki aslında ağladıkları şey düşük almaları değildi, çok fazla çalışmasına rağmen yine yapmayıp en yüksek alan onların olmamalarıydı. 

Ağlayan hiçbir insana 'ağlamaya değmez' vs gibi laflar söyleyip ağlmasını kesmeye çalışmıyorum çünkü zamanînda akıtılmayan yaşlar daha güçlü bir şekilde zamansız bir patlamayla dışarı çıkarlar.

Tanrı bize 'hayatını kabul ediyor musun?' diye sormaz.
          Seçim şansın yoktur.
          Kaderin zaten yazılmıştır.
          Sadece nasıl yaşayabileceğini seçebilirsin.
          Veya yaşamayacağını.
          O da bir seçenek.

Mutlu görünmeye çalışıyordu. Oysa dokunsalar ağlayacaktı. Konuşulan hiçbir şeyi anlamıyor; her şeyi, herkesi bırakıp gitmek istiyordu.

Küçükken susturulan her çocuk; büyüyünce, çığlık atarak var olmaya çalışır.

+Anne ve babamdan şikayetçiyim.
          -Anne ve babandan niçin şikayetçisin?
          +Beni dünyaya getirdikleri için.

Yetişkinlerden beni dinlemelerini istiyorum.
          Çocuk yetiştiremeyen yetişkinlerin çocuk yapmasını istemiyorum.
          Ne mi hatırlayacağım?
          Şiddet, aşağılama, dayak...
          ...zincirle, demirle, kemerle dövülme.
          Duyduğum en tatlı sözler "defol #r#spu çocuğu!" , "toz ol puşt!"
          Hayat bir bok çukuru.
          Beş para etmez.
          Burada cehennemde yaşıyorum.
          Çürüyen et gibi yanıyorum.
          Hayat bir #r#spudur.
          İyi insanlar olacağımızı ve sevileceğimizi...
          ...düşünmüştüm.
          Ama Tanrı bunu bizim için istemedi.
          Bizim ötekiler için paspas olmamızı tercih ediyor.

Ne olursa olsun kendimi her zaman Cassie gibi hissedeceğim çünkü her zaman benden daha güzel, daha zayıf, daha çekici, ve daha eğlenceli bir Michelle'ın çıkıp Sid'imi benden alabileceği gerçeğini biliyorum.

"Varacağın nokta her şey demek değil... Sonuna ulaşana kadar gözlerini açık tut... Etrafındaki dünyayı görme şansını kullan..."